RG. 12.06.1989/20193
Kurum: Sayıştay Başkanlığı
Sınıflandırma: Sayıştay Kararları
No.: 4644/1
Dosya olarak kaydet: PDF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

KONU

Kurumlarca satılan damga pullarına ilişkin satış aidatının yarısının T.C. Emekli Sandığına gönderilmemesi sebebiyle sorumlular hakkında tazmin hükmü verilip verilmeyeceği hususunda Vinci Dairenin 28/1/1988 gün ve 4454 sayılı tutanağa göre düzenlenen 29/2/1988 gün ve 591 sayılı ilâmı ile 5'inci Dairenin 17/6/1983 gün ve 5266 sayılı tutanağa göre düzenlenen 23/9/1983 gün ve 69 sayılı ilâmında yer alan hükümler arasında aykırılık bulunduğundan söz edilerek, 832 sayılı Sayıştay Kanununun 80’inci maddesi hükmü uyarınca içtihadın birleştirilmesi istemi.

USUL YÖNÜNDEN İNCELEME

Doğanhisar Malmüdürlüğü 1985 yılı hesabının 1'inci Dairece yargılanması sonucu, 28/1/1988 gün ve 4454 sayılı tutanağa göre düzenlenen 29/2/1988 gün ve 591 sayılı ilâmda;

“T.C. Halk Bankası ve T.C. Ziraat Bankası Doğanhisar Şubelerine damga pulu satışından dolayı % 4 satış aidatı ödendiği görülmüştür.

5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 14'üncü maddesinin (i) fıkrasında, ‘Kurumlarda, harç pulları dışında her çeşit pul, bilet ve yardım makbuzları satışlarından alınan satış aidatının yansı’ Sandığın geliri olarak sayılmış; yine aynı Kanunun, 20’nci maddesinde ise ‘Sandığın her çeşit menkul ve gayrimenkul malları, gelir ve alacakları Devlet mallarının hak ve rüçhanlığını haizdir’ denilmek suretiyle Sandığın gelirleri kamu güvencesine kavuşturulmuş; yine Kanunun 17’nci maddesinde, 'Saymanlar 14’üncü maddede yazılı Sandık varidatından g, h, i fıkralarında yazılı olanları, tahsilleri gününü takibeden günden başlamak üzere bir ay içinde Sandığa veya Sandık adına postaya veya bankaya yatırmaya mecburdurlar' denilmek suretiyle de saymanların bu konudaki sorumluluğu belirtilmiş bulunmaktadır.

Söz konusu hükümler karşısında adı geçen bankaların sattıkları damga pulundan kendilerine % 2 ve Emekli Sandığına % 2 nispetinde beyiye aidatı ödenmesi gerekirken, % 4 nispetindeki aidatın tamamı bankalara ödenmiş olmakla, Emekli Sandığı hissesinin bankalarca Sandığa gönderildiğinin belgelendirilmesine değin toplam.......liranın........... tazminen tahsiline”

Hükmedilmiştir.

Bayat Malmüdürlüğü 1981 yılı hesabının 5’inci Dairece yargılanması sonunda düzenlenen 23/9/1983 gün ve 69 sayılı ilâma ilişkin 17/6/1983 gün ve 5266 sayılı tutanakta ise;

“5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 14’üncü maddesinin (i) fıkrasında aynen ‘Kurumlarda harç pulları dışında her çeşit pul, bilet ve yardım makbuzları satışlarından alınan satış aidatının yarısı denilmek suretiyle satış nedeni ile gelir elde eden kurumların bu gelirlerin yarısını Emekli Sandığına göndermeleri zorunluluğu getirilmiştir.

Damga pulu satışı nedeni ile bankaya ödenen beyiye aidatları bankanın geliri olduğundan, bu gelirin yarısının T.C. Emekli Sandığına gönderilmesi de bankanın görevidir.

Bu nedenle beyiye aidatının bankaya ödenmesi sırasında T.C. Emekli Sandığı hissesi kesilmemesi şeklindeki uygulamada ilişik olmadığına..............”

Karar verilmiştir.

Görüleceği üzere, 1’inci Daire kararında, kurumlarca satılan damga pullarına ilişkin satış aidatının yarısının malmüdürlüğünce T.C. Emekli Sandığına gönderilmemesi durumunda sorumlular hakkında tazmin hükmü verilirken, 5’inci Daire kararında, aynı konuda sorumluların sorumluluğuna gidilemeyeceği kabul edilmiştir.

832 sayılı Sayıştay Kanununun 80'inci maddesinin ilk bendinde, işin gereği ve ibraz edilen belgelerin nitelikleri bir olduğu halde aynı konu hakkında dairelerce veya Temyiz Kurulunca verilen ilâmların birbirine aykırı olması halinde, Birinci Başkanın bu ilâmları içtihadın birleştirilmesi için Genel Kurula vereceği belirtilmiştir.

Yukarıya aynen alınan ilâmlara konu olan işlemlerde işin gereği ve ibraz edilen belgelerin niteliği bir olduğu halde aynı konu hakkında 1 ve 5’inci dairelerin sözü edilen ilâmları birbirine aykırı bulunmuş olduğundan içtihadın birleştirilmesi gerektiğine oybirliğiyle karar verildi.

KONU İLE İLGİLİ MEVZUAT

1- 5434 sayılı T.C. Emekti Sandığı Kanununun;

14’üncü maddesinin (i) bendi:

“Sandığın gelirleri şunlardır :

i) Kurumlarda harç pulları dışında her çeşit pul, bilet ve yardım makbuzları satışlarından alınan satış aidatının yansı;

3284 sayılı Kanunla değişik 17’nci maddesinin birinci bendinin (c) fıkrası :

"Kurumlar 14 üncü maddede yazılı Sandık gelirlerinden;

c) (g, h, i) fıkralarında yazılı olanları, tahsilleri gününü takip eden günden başlamak üzere 20 gün içinde,

Sandığa veya Sandık adına postaya veya bankaya yatırmaya mecburdurlar.”

Aynı maddenin dokuzuncu bendi :

"Sandık gelirlerini tahakkuk ettirmeyen, yukarıda yazılı süreler içinde kesmeyen veya göndermeyen kurumların ve tediye merkezlerinin tahakkuk ve ödemeyle ilgili memurları ile sorumlu muhasiplerinden bu paralar %10 fazlasıyla birlikte ve Sandığın talebi üzerine 6183 saydı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre mahalli maliye teşkilatınca tahsil olunur.”

2- 3468 sayılı Pul ve Kıymetli Kâğıtların Bayiler ve Memurlar Vasıtasıyla Sattırılmasına ve Bunlara Satış Aidatı Verilmesine Dair Kanunun;

1’inci maddesi :

"Hususi kanunlarla ihdas edilip Maliye Vekâletince bastırılan bilûmum pullarla kıymetli kâğıtlar, bayiler vasıtasıyla sattırılır. Bayi bulunmayan veya lüzum görülen yerlerde mezun memurlar vasıtasıyla sattırılmaları da caizdir. Harç ve hukuk mektebi iane pullariyle noter kâğıtları yalnız noterler vasıtasiyle sattırılır.”

3’üncü maddesi:

"Harç pulları hariç olmak üzere birinci maddede yazılı pul ve kıymetli kâğıt satışından dolayı bayilerle noterlere % 5'i geçmemek üzere mahallin icabına göre Maliye Vekâletince tâyin olunacak miktarda ye mezun memurlara % 2 satış aidatı verilir.

Sarfettikleri harç pullarından dolayı noterlere noter kanuniyle tâyin edilmiş olan miktarda ve ikinci maddede yazılı şekilde, pul ve kıymetli kâğıt kullanan memurlara yalnız damga pulu satışından % 2 aidat verilir.”

3- 8 Haziran 1988 gün ve 19836 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Pul ve Değerli Kâğıtların Bayiler ve Yetkili Memurlar Vasıtası ile Sattırılmasına ve Bayilere Satış Aidatı Verilmesine Dair Yönetmeliğin;

2’nci maddesinin (b) bendi:

“Bu Yönetmelikte geçen deyimlerden;

b) Bayi: Peşin para ile malsandıklarından Bakanlıkça belirlenen pul ve değerli kâğıtları alıp satan kişi ve kuruluşları (noterler ve mahalle muhtarları dahil);

ifade eder."

9’uncu maddesi :

“Damga pulu ve değerli kâğıt satışından dolayı bayilere 3468 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin Bakanlığa verdiği yetki uyarınca % 4 oranında satış aidatı verilir.

Noterlere 1512 sayılı Noterlik Kanununun 118'inci maddesi hükmü gereğince tahsil ettikleri vergi, resim ve harç tutarları üzerinden % 3 noter hissesi ödenir.

2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasasının 2 nci maddesi gereğince şehir ve kasaba mahalle muhtarlarının harçların tahsilinde kullanmak üzere malsandıklarından peşin para ile aldıkları harç pulu bedellerinin % 25 'i kendilerine prim olarak ödenir.

Yukarıda belirtilen satış aidatları, noter hisseleri ve primler ilgililerin ibraz ettikleri alındılar karşılığında tahakkuk ettirilerek ödenir. Malsandıklarınca yapılan bu ödeme ayda iki defadan fazla olamaz.”

4 - Devlet Muhasebesi Muamelât Yönetmeliğinin 65’inci maddesinin (A) bendi:

“3434 sayılı Kanunun 17 nci maddesi gereğince saymanlar bu Yönetmeliğin 64. maddesinde sayılan sandık gelirlerinden:

a) 1,2, 3, 4, 5 ve 9 uncu bencilerde yazılı olanlar, aylığın ödendiği günü takip eden günden başlamak üzere bir ay içinde,

b) 6 ncı bentde yazılı % 2’Ierin tamamının bütçelerin salahiyetli makamlarca tastik edildiği tarihleri takip eden ay başlarından itibaren en çok 6 ay içinde ve (6) eşit taksitle ve yıl içinde alınan ek ödeneklere ait % 2’lerin tamamının da o yılın son günü geçmemek üzere bunların alındığı tarihten takibeden 2 ay içinde,

c) İnzibati para cezaları, %10 gecikme zamları ile harç pulları dışında her çeşit pul, bilet ve yardım makbuzları satışlarından alınan satış aidatının yarısı, tahsilleri gününü takip eden günden başlamak üzere bir ay içinde,

Sandığa göndermekle yükümlüdürler.

Aynı madde hükmüne göre sandık gelirlerini tahakkuk ettirmeyen, müddeti içinde kesmeyen veya göndermeyen kurum memurları ile saymanlardan bu paralar, sandığın talebi üzerine, % 10 fazlası ile birlikte 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil olunur. Ancak kurumların bütçelerindeki ödeneklerinin yetersizliği veya yeterli ödenek olduğu halde mahalline ödeme emri gönderilmemesi dolayısiyle sandık gelirlerinin zamanında gönderilmemesi halinde bu paralar %10 gecikme zammı ile birlikte kurumlarından tahsil olunur.”

ESAS YÖNÜNDEN İNCELEME

Konu ile ilgili mevzuat incelenerek gereği görüşüldü :

3468 sayılı Pul ve Kıymetli Kâğıtların Bayiler ve Memurlar Vasıtasiyle Sattırılmasına ve Bunlara Satış Aidatı Verilmesine Dair Kanunun 1’inci maddesinde, özel kanunlarla ihdas edilip Maliye ve Gümrük Bakanlığınca bastırılan bütün pullarla kıymetli kâğıtların bayiler aracılığıyla sattırılacağı; 3'üncü maddesinin birinci bendinde de, bayilere, harç pulları hariç olmak üzere 1'inci maddede yazılı pul ve kıymetli kâğıt satışından dolayı yüzde 5'i geçmemek üzere, mahallin gereğine göre, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca saptanacak tutarda satış aidatı verileceği hükme bağlanmıştır.

Bu Kanuna dayanılarak çıkarılan Pul ve Değerli Kâğıtların Bayiler ve Yetkili Memurlar Vasıtası ile Sattırılmasına ve Bayilere Satış Aidatı Verilmesine Dair Yönetmeliğin 9’uncu maddesinde, bayilere verilecek satış aidatı oranı yüzde 4 olarak belirlenmiştir.

Öte yandan, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 14‘üncü maddenin (i) bendinde, kurumlarda harç pulları dışında her çeşit pul satışından alınan satış aidatının yarısı Sandık gelirleri arasında sayılmış; değişik 17’nci maddesinin (c) bendinde de, kurumların, 14‘üncü maddesinin (i) bendinde yazılı Sandık gelirini, tahsilini izleyen günden başlamak üzere 20 gün İçinde Sandığa veya Sandık adına postaya veya bankaya yatırmaya zorunlu oldukları ifade edilmiştir.

5434 sayılı Kanunun değişik 17’nci maddesinin dokuzuncu bendinde, kurumların sorumluluğu yanında çalışanların sorumluluğu da getirilmiş ve Sandık gelirlerini tahakkuk ettirmeyen, belirtileli süreler içinde kesmeyen veya göndermeyen kurumların ve ödeme merkezlerinin tahakkuk ve ödemeyle ilgili memurları ile sorumlu saymanlarından bu paraların yüzde 10 fazlasıyla birlikte ve Sandığın istemi üzerine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre mahalli maliye örgütünce tahsil olunacağı hükme bağlanmıştır.

Bütün bu hükümlere göre, kurumlarca pul satışından elde edilen satış aidatının yarısının T.C. Emekli Sandığına gönderilmesi gerekmektedir. Ne var ki, göndermenin satış aidatını ödeyen mi, yoksa alan kurumca mı yapılacağının Kanunda açıkca belirtilmemesi, satış aidatı ödemesini yapan Sayıştay denetimine bağlı kurum sorumlularının sorumlu tutulup tutulmamaları hususunda tereddüt yaratmaktadır. Nitekim bu yüzden, 1'inci Dairece, satış aidatını öderken bu aidatın yarısını kesip Sandığa göndermeyen görevlinin sorumlu tutulmasına karar verilirken, 5'inci Dairece, bir başka hesabın yargılanması nedeniyle verilen kararda, benzer olay için görevlilerin sorumluluğuna gidilemeyeceği kabul edilmiştir.

Sorunun çözümü, satış aidatının yarısının, ödemeyi yapan kurumca mı, yoksa satış aidatını tahsil eden kurumca mı, Sandığa gönderileceğinin belirlenmesinde yatmaktadır.

5434 sayılı Kanunun 14 ve 17'nci maddelerinde yer alan “kurum” sözcüğü, aynı Kanunun 12’nci maddesinin (I) sayılı bendinde belirlenen daire, kurum ve ortaklıkları ifade etmektedir. Buna göre, 3468 sayılı Kanun uyarınca her tür pulu sattırıp, karşılığında satış aidatı ödeyen Maliye ve Gümrük Bakanlığı merkez ve taşra örgütü 5434 sayılı Kanunda yer alan “kurum” kapsamına girdiği gibi, pulu satıp karşılığında satış aidatı alan daire, kurum ve kuruluşlar da “kurum” kapsamında bulunmaktadır.

5434 sayılı Kanunun 14’üncü maddesinin (i) bendinde, pul satışlarından alınan satış aidatının yarısının Sandık geliri olduğu belirtilirken, “alınan” sözcüğü kullanılarak, bu gelirden sorumlu olan kurumun, pulu satarak satış aidatını “alan” kurum olduğu vurgulanmaya çalışılmıştır.

Yine aynı Kanunun değişik 17’nci maddesinin (c) bendinde, kurumların 14’üncü maddenin (i) bendinde yazılı olan Sandık gelirini tahsil tarihini izleyen günden başlamak üzere 20 gün içinde Sandığa, Sandık adına postaya veya bankaya yatırmaya zorunlu oldukları belirtilirken de, satış aidatının yarısını Sandığa yatıracak kurumun, satış aidatını "tahsil eden” kurum olduğu ifade edilmiştir.

Her iki hükümden, pul satışından dolayı ödenen satış aidatının yarısını Sandığa göndermekle yükümlü kurumun, satış aidatını tahsil eden kurum olduğu anlaşılmaktadır.

Esasen bu husus, 3468 sayılı Kanun ve bu Kanuna göre çıkarılan Yönetmeliğin de gereğidir. Çünkü, gerek 3468 sayılı Kanunun ”... birinci maddede yazılı pul.... satışından dolayı bayilerle noterlere % 5’i geçmemek üzere .......... satış aidatı verilir.” diye yazılı bulunan hükmü, gerek bu Kanuna göre çıkarılan Yönetmeliğin 9'uncu maddesinin son bendinde yer alan “Yukarıda belirtilen satış aidatları ilgililerin ibraz ettikleri alındılar karşılığında tahakkuk ettirilerek ödenir.” biçimindeki düzenleme karşısında, tahakkuk ettirilen satış aidatının tümünün pul satışını yapan kuruma ödenmesi zorunlu olmaktadır.

Ayrıca, 5434 sayılı Kanunun değişik 17'nci maddesinin dokuzuncu bendinde, Sandık gelirlerini tahakkuk ettirmeyen, yazılı süreler içinde kesmeyen ya da göndermeyen kurumların ve ödeme merkezlerinin tahakkuk ve ödemeyle İlgili memurları ile sorumlu saymanlarından bu paraların sandığın istemi üzerine yüzde 10 fazlasıyla ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil UsuIu Hakkında Kanuna göre mahalli maliye örgütünce tahsil olunacağı hükme bağlanarak, Sandık gelirlerinin süresinde ödenmemesinin yaptırımı düzenlenmiştir. Görüleceği üzere bu hükümde tahsilat “Sandığın istemi" koşuluna bağlanmış ve tahsilatın 6183 sayılı Kanuna göre yapılacağı belirtilmiştir. Her iki husus, ilişkinin, Sandıkla tahsilatı yapan kurum arasındaki bir ilişki olduğu göstermektedir. Çünkü, Sayıştay denetimi, “Sandık istemine” bağlı olmadığı gibi, Sayıştay denetimi sonunda verilen tazmin hükümleri İcra ve İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde yerine getirilmektedir.

Her ne kadar, Devlet Muhasebesi Muamelat Yönetmeliğinin 65’inci maddesinin (A) bendinin (c) fıkrasında, saymanların, harç pulları dışında her çeşit pul satışından alınan satış aidatının yarısını Sandığa göndermekle yükümlü oldukları belirtilmiş ise de; bu hüküm, her çeşit pul, bilet ve yardım makbuzları satışı karşılığında satış aidatını tahsil eden ve aynı zamanda bu Yönetmelik hükümlerine bağlı olan saymanlarla ilgilidir. Çünkü, ancak tahsilatı yapan kurum saymam satış aidatının yarısını Sandığa ödenmek üzere emanet hesabına almak görev ve yükümlülüğündedir.

Açıklanan nedenlerle, damga pulu satışından dolayı ödenen satış aidatının yarısının, satış aidatını tahsil eden kurum saymanlığınca T.C. Emekli Sandığına gönderilmesi gerekmekte, bu konuda satış aidatını ödeyen kurum saymanlığının bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

SONUÇ

Damga pulu satışından dolayı 3468 sayılı Kanun uyarınca ödenen satış aidatının yarısının, satış aidatını tahsil eden kurum saymanlığınca T.C. Emekli Sandığına gönderilmesi gerektiğine, bu konuda satış aidatım ödeyen kurum saymanlarının Sayıştayca sorumlu tutulmalarına mahal bulunmadığına ve içtihadın bu yolda birleştirilmesine 27/4/1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.