RG. 30.01.2000/23949
Kurum: Sayıştay Başkanlığı
Sınıflandırma: Sayıştay Kararları
No.: 4945/1
Dosya olarak kaydet: PDF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

KONU

A) Belediyeler tarafından kurulan muhtaç kimselere yardım sandıklarına ait hesapların Sayıştay denetimine tabi olup olmadığı,

B) Bu sandıklardan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personele yardım yapılıp yapılamayacağı,

Hususlarındaki tereddüt.

KONU İLE İLGİLİ MEVZUAT

1961 Anayasasının 116'ncı maddesinin son fıkrası:

Mahalli idarelerin kuruluşları, kendi aralarında birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır.

1982 Anayasasının 127’nci maddesinin son fıkrası:

Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır.

832 sayılı Sayıştay Kanununun;

28'inci maddesi:

Sayıştay aşağıda gösterilen görevleri yerine getirir;

I-A) Genel ve katma bütçeli dairelerin,

B) (A) bendinde yazılı daireler tarafından sermayesinin yarısı veya yarısından fazlasına katılmak suretiyle sabit veya döner sermayeli veya fon şeklinde kurulan kurum ve teşebbüslerin,

C) Kanunlarla Sayıştay denetimine tabi tutulan diğer kurumların bütün gelir, gider ve mallarıyla nakit, tahvil, senet gibi kıymetlerinin (emanet niteliğinde olanlar dahil) alınıp verilmesini, saklanma ve kullanılmasını denetler. Sorumluların hesap ve işlemlerini yargılayarak kesin hükme bağlar.

II- Devlete ait ikraz, istikraz ve taahhütlerle çeşitli kaynaklardan bağış ve yardım suretiyle elde edilen nakdî veya aynî kıymetleri. Hazine bonolarını, bütün kefalet, kredi ve Hazine avanslarını kaydedip denetler.

III- Genel ve Katma Bütçelere ilişkin genel uygunluk bildirimlerini, Anayasada belirtilen süre içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar,

IV- Gerektiğinde malî işlere ve hesap usulleriyle gelir tahakkuk sistemlerine dair Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisine rapor verir.

V- Denetimine tabi kuruluşların hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda gerekli gördüğü hususlara dair Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisine rapor verir.

VI- Sayıştay, kanunlarla kendisine verilen diğer görevleri yerine getirir.

Geçici 8’inci maddesi:

Anayasanın 116’ncı maddesi gereğince il özel idareleriyle belediyelerin mali işlemlerinin denetlenmesine dair kanun yürürlüğe girinceye kadar, 16 Haziran 1934 tarihli ve 2514 sayılı Divanı Muhasebat Kanunu ve bu kanuna ek kanunların il özel idareleri ve belediyelere ait hükümleri yürürlükte kalır.

2514 sayılı Divanı Muhasebat Kanununun;

11'inci maddesi:

"Divanı Muhasebat aşağıda gösterilen vazifelerle mükelleftir.

A: Devlete ait bütün varidat ve masraf ve mallar ile dairelerce emanete alınan nakit ve ayinlerin, tahvil ve cüzdan gibi kıymetlerin kabz ve sarfının murakabesi;

B: Nakit ve ayinlerle diğer kıymetlere vaziülyet muhasiplerin hesaplarının tetkiki;

C: Muhasiplerin ve icabında ikinci derece amiri itaların ve tahakkuk memurların muhakemesi;

D: Mahalli idare ve belediye hesaplarının tetkik ve hükme bağlanması;

E: Zati maaş tahsis evrakının tetkik ve tescili;

F: Devlete ait ikraz, istikraz ve taahhütlerle Hazine bonolarının bütün kefalet, kredi ve hazine avanslarının kayıt ve murakabesi;

G: Umumi ve kati hesapların tetkikile bu hesaplar hakkında mutabakat beyannamesi tanzimi;

H: İcabında mali işlere ve hesap usullerile varidat tahakkuk sistemlerinin tadiline dair Büyük Millet Meclisine rapor takdimi;

I: Muhasebei Umumiye ve bütçe kanunları ve diğer kanunlarla Divana verilen vazifelerin ifası;

J: Büyük Millet Meclisi tarafından havale edilecek diğer hesapların ve muamelelerin tetkiki;

K: Devlet mallarına müteallik olup hususi kanunlar ile bidayeten murakabeden istisna edilmiş olan muamelelerin ve mütedavil veya bu mahiyetteki sabit sermayelerin nihaî

68'inci maddesi:

Vilayet hususî idareleri ve bu kanunun meriyete geçtiği seneye tekaddüm eden üç senelik bütçelerindeki varidatın tahsilat miktarlarının vasatisi otuzbin lira ve daha yukarı olan belediyelerin muhasip hesaplarıyla kati hesapları ikinci derecede Divanı Muhasebatın tetkik ve muhakemesine tabidir.

Bu hesaplar mahallerince tasdik tarihinden itibaren bir ay içinde meclisi umumilerle belediye meclislerinin encümen ve heyeti umumiyelerince ittihaz edilen mukarrerat suretleri ve bütçeleriyle birlikte Divanı Muhasebata gönderilir. Divanı Muhasebat bu hesaplarla mukarrerata mevzubahis hususları ve muameleleri tetkik ile hükme bağlar. Alâkalılar Divanın bu hükümlerine karşı 61’inci madde mucibince temyiz hakkını istimal edebilirler. Belediyeler bütçelerinin varidatı yirmibeşbin liraya inmedikçe bu madde hükmüne tabidir. Divanı Muhasebatın tetkik ve muhakemesine tabi olmayan belediye bütçelerinin hesaplan Muhasebei Umumiye Kanununun 119'uncu maddesi hükmüne tabidir.

1580 sayılı Belediye Kanunu’nun 15’inci maddesinin 71’inci fıkrası:

Muhtacın için iane sandıkları tesis ve idare etmek ve emvali menkule terhin sandıkları tesis etmek.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun;

Değişik 1'inci maddesinin birinci fıkrası:

Bu Kanun, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanır.

Değişik 2’inci maddesinin birinci fıkrası:

Bu kanun, Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarım, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenler.

Değişik 146’ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları:

Bu kanunun birinci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren memurlar aylık, ücret, ödenek, hizmetle ilgili her çeşit ödeme ve bunların şekil ve şartları bakımından bu Kanundaki hükümlere, aynı maddenin ikinci fıkrası kapsamına giren memurlar özel kanunlardaki hükümlere tabidir.

Memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemez, hiçbir yarar sağlanamaz. (Gençlik ve spor hizmetleri uygulamasında fiilen görevlendirilecekler hariç.)

İNCELEME

Konu ile ilgili mevzuat ve bu husustaki Daire kararı İncelenerek gereği görüşüldü :

A) Belediyeler tarafından kurulan muhtaç kimselere yardım sandıklarına ait hesapların Sayıştay denetimine tabi olup olmadığı konusundaki tereddüt.

1580 sayılı Belediye Kanununun "Belediyenin Vazifeleri" başlıklı 15’inci maddesinin 71'inci fıkrasında, "Muhtacın için iane sandıkları tesis ve idare etmek ve emvali menkule terhin sandıkları tesis etmek" belediyelerin görevleri arasında sayılmıştır. Diğer bir ifadeyle, muhtaçlar için yardım sandığı kurmak, belediyelere kanunla verilmiş görevlerden birisidir.

Muhtaç kimselere yardım sandıklarının gelirlerinin büyük bir kısmı belediye bütçelerinden aktarılan paylardan oluşmaktadır. Sandıkların yönetimi de belediye görevlileri tarafından yürütülmektedir. Dolayısıyla, belediyelerin kanuni görevlerinden birini yerine getirmek amacıyla kurdukları bu sandıklar, belediyeler bünyesinde yer alan birer hizmet birimi niteliğindedirler.

832 sayılı Sayıştay Kanununun geçici 8’inci maddesi delaletiyle halen yürürlükte bulunan 2514 sayılı Divanı Muhasebat Kanununun 68'inci maddesinde, belediyelerin sayman hesaplarıyla kesin hesaplarının ikinci derecede Sayıştayın inceleme ve yargılamasına tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Bu durumda, belediyelere bağlı birer hizmet birimi olarak faaliyet gösteren muhtaç kimselere yardım sandıklarının hesaplarının, 2514 sayılı Kanunun 68'inci maddesinin kapsamı dışında mütalâa edilmesi mümkün bulunmamaktadır.

832 sayılı Kanunun 28'inci maddesinde belediyelerin ve muhtaç kimselere yardım sandıkları gibi belediyelere bağlı birimlerin sayılmamış olması da sandık hesaplarının Sayıştay denetimi dışında tutulmasını gerektirmemektedir. Zira mahallî idarelerle bunlara bağlı kurum ve teşebbüslerin 28'inci madde kapsamına alınmaması, bunların Sayıştay denetimi dışına çıkarılması amacına yönelik değildir. Kanun Koyucu 1961 Anayasasının 116'ncı maddesinde yer alan ve mahallî idarelerin maliye işlerinin kanunla düzenlenmesini öngören hüküm dolayısıyla (ki aynı hüküm 1982 Anayasasının 127’nci maddesinde de yer almıştır), bunların denetimlerine ilişkin düzenlemelerin, Sayıştay Kanununun asıl maddeleri içinde yer almasını uygun görmemiştir. Denetim boşluğunu önleyebilmek için de, söz konusu kanun çıkıncaya kadar, bir geçici madde vasıtasıyla eski hükümlerin uygulanmasına imkân sağlamıştır. Bu amaçta kanuna eklenen geçici 8'inci maddenin atıfta bulunduğu 2514 sayılı kanunun 68’inci maddesi, aynı kanunun 11’inci maddesine paralel mahiyette olup, her iki maddenin düzenlenişinde de, 832 sayılı kanunun denetlemeye konu olacak kuruluşları belirten maddesindeki tadadı sistem yerine genel tarifi sistem benimsendiğinden, denetlenecek idarelere bağlı birimler ayrıca zikredilmemiş ve mahallî idareler de merkezî idarenin denetime tabi kuruluşlarında okluğu gibi genel ifadelerle açıklanmıştır. Bu nedenle, söz konusu sandıkları belediyelerden ve sandık hesaplarını da belediye hesaplarından ayrı düşünmek mümkün bulunmadığından, belediye hesaplarıyla ilgili mevzuatın, bu sandıklar hakkında da uygulanması icap etmektedir.

Her ne kadar Anayasada mahalli idarelerin maliye işlerinin kanunla düzenleneceği ifade edilmişse de, bu idarelere ait hesapların denetimi konusunda bugüne kadar ayrı bir düzenleme yapılmamış ve yukarıda izah edildiği üzere il özel idareleri ve belediyeler, 832 sayılı Kanunun geçici 8’inci maddesiyle Sayıştay denetimi kapsamında tutulmuşlardır. Aynı şekilde belediyeler bünyesinde kurulan muhtaç kimselere yardım sandıklarına ait hesapların denetimi konusunda da özel bir kanun hükmü bulunmamaktadır. Bu durumda söz konusu sandıkların, bağlı bulundukları belediyeler gibi Sayıştayca denetlenmesi, hem Anayasal, hem de yasal bir zorunluluktur. Aksi uygulama, hukukî olmadığı gibi, kamu parasının, denetimsiz, keyfi ve hatta kanunlara aykırı bir şekilde kullanımı sonucunu doğurur, kamu düzenini ve işleyişini bozabilir.

Anayasanın 123’üncü maddesinde, kamu tüzel kişiliğinin, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulacağı hükme bağlanmıştır. Muhtaç kimselere yardım sandıklarının ise, belediyelerden bağımsız idarî yapıları ve kanunla kurulan ayrı tüzel kişilikleri bulunmamaktadır. Bu açıdan bakıldığında da, söz konusu sandıkların, belediyelerin tabi olduğu denetim sistemi dışında mütalâa edilmesi mümkün değildir.

Öte yandan Belediye Bütçe ve Muhasebe Usulü Tüzüğünün 89-93’üncü maddelerinde “Katma Bütçeli Müesseseler” düzenlenmiştir. Burada, giderleri özel gelirlerle karşılanan ve belediye bütçesi dışında belediyeye bağlı olarak yürütülen bütçeler söz konusudur. Anılan tüzüğün 93’üncü maddesinde, bu müesseselere ait bütçe kesin hesabı ve yönetim dönemi hesaplarının da, belediye bütçesi kesin hesabı ve yönetim dönemi hesabının tabi olduğu usul ve esaslara göre yapılacağı hükme bağlanmıştır. Belediye hesaplarının tabi olduğu usul ve esaslarda, Sayıştay denetimi geçerli olduğuna göre, katma bütçeli müesseseler de Sayıştay denetimine tabidir. Belediyelerce kurulan muhtaç kimselere yardım sandıkları katma bütçeli müesseseler değildir. Ancak, giderlerini özel gelirleri ile karşılayan katma bütçeli müesseseler Sayıştay denetimine tabi tutulurken, bağış dışında tüm geliri belediye bütçesinden karşılanan bu sandıkların denetim dışında bırakılması düşünülemez.

Aynı şekilde, 1580 sayılı Kanunun 15’inci maddesinin 43’üncü fıkrası uyarınca kurulan tanzim satış mağazalarının Sayıştay denetimine tabi olduğu 4.11.1991 tarih 4708/1 sayılı Genel Kurul Kararıyla kabul edilmiştir. Ayrı bir iktisadi işletme niteliği bulunan, ayrı harcamaları ve gelirleri olan, fon şeklinde kurulan ve 2490 ve 1050 sayılı Kanunlara tabi olmadığı da kanunda ayrıca belirtilmiş bulunan tanzim satış mağazaları Sayıştay denetimi kapsamında olduğuna göre, bağış dışında özel gelirleri bulunmadığı için bir anlamda belediye parasının dağıtımına dönük faaliyet gösteren söz konusu sandıkların da Sayıştay denetimine tabi olması gerekir.

Yukarıda açıklanan hususlar karşısında, muhtaç kimselere yardım sandıklarına ait hesaplar, 832 sayılı Kanunun geçici 8’inci maddesiyle atıfta bulunulan 2514 sayılı Kanunun 68'inci maddesi uyarınca Sayıştay denetimine tabi bulunmaktadırlar.

Ayrı tüzel kişilikleri ve belediye dışında ayrı teşkilâtları olmayan bu sandıklara ait hesapların ilgili bulundukları belediyelerin idare hesaplarına dahil edilmesi ve düzenlenen belgelerin de belediye hesabının bir cüz'ü olarak mütalâa edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle süz konusu sandıklara ait hesaplar, ayrı saymanlık hesabı olarak değil, ilgili belediyelerin idare hesapları içinde ve belediye saymanları tarafından Sayıştaya verilmelidir.

B) Muhtaç kimselere yardım sandıklarından 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personele yardım yapılıp yapılamayacağı konusundaki tereddüt.

Anayasanın 128'inci maddesinde, Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceği; memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, haklan ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği belirtilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Kapsam" başlıklı 1’inci maddesinin ilk fıkrasında ise, bu Kanunun, genel ve katma bütçeli kurumlar, il özel idareleri, belediyeler, il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükümlere göre belediyelerde çalışan memurlar 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun kapsamı içinde bulunmaktadırlar.

657 sayılı Kanunun 2’nci maddesinde, Devlet memurlarının hizmet şartları, nitelikleri, atanma ve yetiştirilmeleri, ilerleme ve yükselmeleri, ödev, hak, yüküm ve sorumlulukları, aylıkları ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin bu kanunla düzenleneceği ifade edildiğinden, belediyelerde çalışan memurların her türlü malî ve sosyal haklarının da, diğer Devlet memurlarında olduğu gibi, bu Kanun kapsamında mütalâa edilmesi gerekmektedir.

Nitekim, aynı Kanunun malî hükümlerin kapsamını belirleyen 146'ncı maddesinde de, 1’inci maddenin birinci fıkrası kapsamına giren memurların aylık, ücret, ödenek, hizmetle ilgili her çeşit ödeme ve bunların şekil ve şartları bakımından bu Kanundaki hükümlere tabi oldukları ve bunlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği, hiçbir yarar sağlanamayacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükümler karşısında, memurlara, tabi oldukları mevzuatın öngörmediği herhangi bir hak veya menfaat sağlanması mümkün bulunmamaktadır.

Kaldı ki, kanunlarla kendilerine sosyal güvence sağlanan memurların muhtaç olarak tanımlanması suretiyle söz konusu sandıklardan bunlara yardım yapılması, yukarıda açıklanan hükümlere aykırı olduğu gibi, diğer kuramlarda çalışan aynı durumdaki kamu personeli ile yardım yapılan personel arasında dengesizlik de yaratacaktır.

Diğer taraftan, belediye gelirlerinden ayrılan payın dolaylı şekilde yine belediye çalışanlarına aktarılması, bu sandıkların kuruluş gayesine de aykırıdır.

Açıklanan nedenlerle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personele ve dolayısıyla belediyelerde ve bunlara bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışan memurlara, muhtaç kimselere yardım sandıklarından yardım yapılmasına imkân bulunmamaktadır.

SONUÇ

A) Belediyeler tarafından kurulan muhtaç kimselere yardım sandıklarına ait hesapların, 832 sayılı Sayıştay Kanununun geçici 8’inci maddesiyle atıfta bulunulan 2514 sayılı Kanunun 68’inci maddesi uyarınca Sayıştay denetimine tabi olduğuna; söz konusu hesapların ayrı saymanlık hesabı olarak değil, ilgili belediyelerin idare hesaplan içinde ve belediye saymanları tarafından Sayıştaya verilmesi gerektiğine,

B) Bu sandıklardan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personele yardım yapılmasının mümkün bulunmadığına,

30.12.1999 tarihinde çoğunlukla karar verildi.

AZINLIK DÜŞÜNCESİ

Belediyeler tarafından kurulan muhtaç kimselere yardım sandıklarına ait hesapların denetime tabi olmaması, uygulamada birtakım suiistimallere yol açabilir. Fakat Sayıştay olarak, bu hesapların denetime tabi olup olmadığı şeklinde bir karar vermek yerine, sandık harcamalarının belediye bütçesi içinde, belediye saymanının sorumluluğu altında gerçekleştirilmesi ve denetim şeklinin belirlenebilmesi bakımından gerekli yasal düzenlemelerin yapılması hususunda Türkiye Büyük Millet Meclisine rapor sunulması gerekir.

Diğer taraftan, söz konusu sandık hesaplarının Sayıştayca denetlenmesi kabul edilse dahi, bu hesapların, ilgili belediyenin idare hesabı içinde mi, yoksa müstakil olarak mı Sayıştaya verilmesi gerektiğini söyleyebilmek de mümkün değildir. Zira bu sandıkların hukukî statülerinin ne olduğu, hesaplarını nasıl tanzim edecekleri ve bu hesapların Sayıştaya kimler tarafından ne surette verileceği konularında herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla, öncelikle bu konularda gerekli düzenlemelerin yapılması zorunlu bulunmaktadır.

AZINLIK DÜŞÜNCESİ

Daireler Kurulunun İstanbul Büyükşehir Belediyesi Muhtaç Kimselere Yardım Sandığı Yönetmeliği ile ilgili 13.3.1996 tarih ve 928/1 sayılı kararında, 832 sayılı Kanunun 28’inci maddesi kapsamına girmeyen sandığın Sayıştaya hesap vermesinin söz konusu olamayacağı belirtilmiş ve Yönetmeliğin denetime ilişkin düzenlemeleri de bu çerçevede karara bağlanmıştır.

Daireler Kurulunun bu kararı doğrultusunda, belediyeler tarafından kurulan muhtaç kimselere yardım sandıklarına ait hesapların, Sayıştay denetimi kapsamında mütalâa edilmemesi gerekir.

AZINLIK DÜŞÜNCESİ

1580 sayılı Belediye Kanununun 15'inci maddesinin 71’inci fıkrası hükmü uyarınca kurulan muhtaç kimselere yardım sandıklarının yönetimi belediye görevlileri tarafından yürütülmekte ise de, bunların yönetim kurulları ve belediye saymanı dışında ayrı saymanları bulunmaktadır. Ayrıca belediye bütçelerinden aktarılan paylar dışında, belediye bütçesine girmeyen bağış ve yardım gibi gelirleri de kullanmaktadırlar.

Bu durumda söz konusu sandıklara ait hesapların ilgili bulundukları belediyelerin idare hesaplarına dahil edilmesi ve düzenlenen belgelerin de belediye hesabına eklenmesi, gerek hukukî dayanak bakımından, gerekse muhasebe tekniği açısından mümkün değildir.

Diğer taraftan, bu sandıklara ait hesapların, belediye idare hesabı meyanında Sayıştaya verilmesi halinde, sorumluluk tespiti yönünden de sakıncaların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Zira sandık tarafından gerçekleştirilen işlemlerde, belediye saymanının herhangi bir dahli bulunmamaktadır.

Bu itibarla, söz konusu sandıklara ait hesapların, ilgili belediye hesaplan içinde değil müstakil olarak Sayıştaya verilmesi gerekir.

AZINLIK DÜŞÜNCESİ

657 sayılı Kanun’un 146’ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hüküm, muhtaç kimselere yardım sandıklarından memurlara yardım yapılmasına engel değildir. Çünkü, söz konusu hükümde, memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında, bu kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği ve yarar sağlanamayacağı belirtilmiştir. Oysa memurlara, söz konusu sandıklardan yapılan yardım, bir görev karşılığı değildir. Bu nedenle, ilgili sandığın mevzuatında belirlenen muhtaçlık tanımına giren ve muhtaç durumda bulundukları belgelenen memurlara da diğer muhtaç kimseler gibi bahis konusu sandıklardan yardım yapılmasına hukukî bir engel bulunmamaktadır.