Dosya olarak kaydet: PDF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

GİRİŞ

Kanunun şumulü

MADDE 1

Bu kanun hükümleri ikinci maddede yazılı olanlar dışında, genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında uygulanır.

Yukarıda yazılı vergi, resim ve harçlara bağlı olan vergi, resim ve zamlar da bu kanuna tabidir.

Bu kanunun hükümleri kaldırılan vergi, resim ve harçlar hakkında da uygulanır.

Gümrük ve tekel vergileri

MADDE 2

Gümrük ve tekel idareleri tarafından alınan vergi ve resimler bu kanuna tabi değildir.

Vergi Kanunu tâbiri

MADDE 3

Bu kanunda kullanılan «Vergi Kanunu» tâbiri, işbu kanun ile bu kanun hükümlerine tabı vergi, resim ve harç kanunlarını ifade eder.

BİRİNCİ KİTAP

Vergilendirme

BİRİNCİ KISIM

Genel esaslar

BİRİNCİ BÖLÜM

Vergi uygulanmasında yetki

Vergi dairesi

MADDE 4

Vergi dairesi mükellefi tesbit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden dairedir.

Mükelleflerin, vergi uygulanması bakımından hangi vergi dairelerine bağlı oldukları vergi kanunlarıyle, bu kanunlarda açıkça yazılı olmıyan hallerde, Maliye Bakanlığınca tâyin olunur.

Vergi mahremiyeti

MADDE 5

Aşağıda yazılı kimseler görevleri dolayısiyle, mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine mütaallık olmak üzere öğrendikleri sırları veya gizli kalması lâzımgelen diğer hususları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların nef'ine kullanamazlar;

1. Vergi muameleleri ve incelemeleri ile uğraşan memurlar;

2. İtiraz ve temyiz komisyonlarında görevli olanlar;

3. Vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlara iştirak edenler;

4. Vergi işlerinde kullanılan bilirkişiler.

Bu yasak, yukarıda yazılı kimseler, bu görevlerinden ayrılsalar dahi devam eder.

Yasaklar

MADDE 6

Beşinci maddede yazılı olanlar:

1. Kendilerine, nişanlılarına ve boşanmış olsalar bile eşlerine;

2. Kan veya sıhri usul ve füruuna, evlâtlığına veya kendisini evlât edinene yahut kan hısımlığında üçüncü (Bu derece dâhil), sıhri hısımlıkta, bu hısımlığı meydana getiren evlenme ortadan kalkmış olsa bile, üçüncü (Bu derece dâhil) dereceye kadar olan civar hısımlarına;

3. Kanuni temsilcisi veya vekili bulundukları kimselere;

Ait vergi inceleme ve takdir işleriyle uğraşamazlar. İtiraz ve temyiz komisyonlarına intikal eden olaylar hakkında karar veremezler veya bu kararlara iştirak edemezler.

Vergi muameleleri, incelemeleri ve ihtilâfları ile görevli memurlar, mükelleflerin vergi kanunlarının uygulanmasıyle ilgili hesap, yazı ve sair özel işlerini ücretsiz de olsa yapamazlar.

İdarenin yardımı

MADDE 7

Bilûmum mülkiye âmirleri, emniyet âmir ve memurları, belediye başkanları, köy muhtarları ve kamu müesseseleri vergi kanunlarının uygulanmasında uygulama ile ilgili memurlara ve komisyonlara ellerindeki bütün imkânlarla kolaylık göstermeye ve yardımda bulunmaya mecburdurlar.

İKİNCİ BÖLÜM

Vergi sorumluluğu

Mükellef ve vergi sorumlusu

MADDE 8

Mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettubeden gerçek veya tüzel kişidir.

Vergi sorumlusu, verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişidir.

Vergi kanunlarıyle kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna mutaallık özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz.

Bu kanunun mütaakıp maddelerinde geçen «mükellef» tâbiri vergi sorumlularına da şâmildir.

Vergi ehliyeti

MADDE 9

Mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyet şart değildir.

Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunması mükellefiyeti ve vergi sorumluluğunu kaldırmaz.

Kanuni temsilcilerin ödevi

MADDE 10

Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatlar gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmıyan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir.

Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri kasıt ve ihmalleriyle yerme getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamıyan vergi alacakları kanuni ödevleri yerine getirmiyenlerin varlıklarından alınır. Bu hüküm Türkiye’de bulunmıyan mükelleflerin Türkiye'deki temsilcileri hakkında da uygulanır.

Temsilciler veya teşekkülü idare edenler bu suretle ödedikleri vergiler için asıl mükelleflere rucu edebilirler.

Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını da kaldırmaz.

Vergi kesenlerin sorumluluğu

MADDE 11

Yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanlar, verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer ödevleri yerine getirmekten sorumludurlar.

Bu sorumluluk, bunların ödedikleri vergilerden dolayı asıl mükelleflere rucu etmek hakkını kaldırmaz.

Mirasçıların sorumluluğu

MADDE 12

Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer Ancak, mirasçılardan herbiri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar.

Mücbir sebepler

MADDE 13

Mücbir sebepler:

1. Vergi ödevlerinden her hangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;

2. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;

3. Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;

4. Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması;

gibi hallerdir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Süreler

Kanuni ve idari süreler

MADDE 14

Vergi muamelelerinde ve vergi ihtilâflarında süreler Vergi Kanunu ile belli edilir.

Kanunda açıkça yazılı olmıyan hallerde 15 günden aşağı olmamak şartıyle bu süreyi, tebliği yapacak olan idare belli ve ilgiliye tebliğ eder.

Mücbir sebeplerle gecikme

MADDE 15

13 üncü maddede yazılı mücbir sebeplerden her hangi birinin bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez. Bu takdirde tarh zamanaşımı işlemiyen süreler kadar uzar.

Bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malûm olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik edilmesi lâzımdır.

Ölüm halinde sürenin uzaması

MADDE 16

Vergi kanunlarında hüküm bulunmıyan hallerde ölüm dolayısiyle mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme, beyanname verme ve itiraz ve temyiz surelerine üç ay eklenir.

Mühlet verme

MADDE 17

Zor durumda bulunmaları hasebiyle vergi muamelelerine mutaallık ödevleri suresi içinde yerine getiremiyecek olanlara, kanuni sürenin bir katını geçmemek üzere, Maliye Bakanlığınca munasıp bir mühlet verilebilir.

Bu mühletin verilebilmesi için:

1. Mühlet istiyen, sürenin bitmesinden evvel yazı ile istemde bulunmalıdır.

2. İstemde gösterilen mazeret, mühlet verecek makam tarafından kabule lâyık görülmelidir.

3. Mühletin verilmesi halinde verginin alınması tehlikeye girmemelidir.

Maliye Bakanlığı mühlet verme yetkisini tamamen veya kısmen mahalli maliye teşkilâtına devredebilir.

Sürelerin hesaplanması

MADDE 18

Vergi kanunlarında yazılı süreler aşağıdaki şekilde hesaplanır:

1. Süre gün olarak belli edilmişse başladığı gün hesaba katılma ve son günün tatil saatinde biter;

2. Süre hafta veya ay olarak belli edilmişse başladığı güne son hafta veya ayda tekabül eden günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne tekabül eden bir gün yoksa süre o ayın son gününün tatil saatinde biter;

3. Sonu belli bir gün ile tâyin edilen sürelerde, süre o günün tatil saatinde biter;

4. Resmi tatil günleri süreye dâhildir. Şu kadar ki, sürenin son günü resmî tatile rastlarsa tatili takibeden ilk iş gününün tatil saatinde biter.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Vergi alacağının tâyini

Vergiyi doğuran olay

MADDE 19

Vergi alacağı, vergj kanunlarının vergiyi bağladıklar olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar.

Vergi alacağı mükellef bakımından vergi borcunu teşkil eder.

Tarh

MADDE 20

Verginin tarhı, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tesbit eden idari muameledir.

Tebliğ

MADDE 21

Tebliğ, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir.

Tahakkuk

MADDE 22

Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir.

Tahsil

MADDE 23

Verginin tahsili, kanuna uygun surette ödenmesidir.

Tahakkuku tahsile bağlı vergiler

MADDE 24

Mahiyetleri itibariyle tahakkuku tahsile bağlı vergilerde, verginin tahsili tahakkuku da içine alır.

İKİNCİ KISIM

Tarh ve tahakkuk usulü

BİRİNCİ BÖLÜM

Beyannameye dayanan tarh

Tahakkuk fişi esası

MADDE 25

Vergi kanunlarına göre beyan üzerinden alınan vergiler «Tahakkuk fişi» ile tarh ve tahakkuk ettirilir.

Bu esasa göre, vergi dairesince beyannamenin alınması üzerine bir tahakkuk fişi tanzim olunur ve bunun bir nüshası mükellefe veyahut beyannameyi mükellef namına vergi dairesine tevdi edene verilir. Bu suretle vergi tahakkuk etmiş olur. Tahakkuk fişinin mükellefe verilen nüshası aynı zamanda beyannamenin makbuzu yerme geçer.

Lüzum görülen hallerde beyana dayanan vergi tahakkuk fişi yerine ihbarname ile tebliğ olunabilir. Kanunen belli hallerde tebliğ tekâlif cetvelin n ilânıyle yapılır.

Tahakkuk fişinin muhteviyatı

MADDE 26

Tahakkuk fişi aşağıda yazılı malûmatı ihtiva eder:

1. Fişin sıra numarası;

2. Tanzim tarihi;

3. Verginin nevi;

4. Vergi beyannamesinin tarihi;

5. Beyannamenin ilgili bulunduğu vergilendirme dönemi;

6. Mükellefin soyadı ve adı (Tüzel kişilerde unvanı);

7. Mükellefin açık adresi;

8. Verginin matrahı;

9. Verginin hesabı;

10. Verginin miktarı;

11. Vergiye itiraz ve düzeltme ile ilgili hükümlere alt kısa bilgi.

Tahakkuk fişinin kesinliği

MADDE 27

Vergi beyannamesini ilgili vergi dairesine tevdi eden kimsenin kendisine verilen tahakkuk fişini almaması, beyannamede yazılı matrah üzerinden tarhı gereken verginin tahakkukuna engel olmaz. Bu takdirde tahakkuk fişinin mükellefe verilecek nüshası 28 nci maddede yazılı olduğu şekilde posta ile mükellefe gönderilir.

Vergi beyannamesinin posta ile gönderilmesi

MADDE 28

Beyannamenin posta ile gönderilmesi halinde de tahakkuk fişi kesilir. Bu takdirde, tahakkuk fişinin mükellefe verilecek nüshası, kapalı bir zarf içinde, mükellefin beyannamede gösterdiği adrese gönderilir ve fişin dairede kalan nüshasına posta zimmet defterinin tarih ve numarası işaret olunur.

İKİNCİ BÖLÜM

İkmalen ve re'sen tarh

İkmalen vergi tarhı

MADDE 29

İkmalen vergi tarhı, her ne şeklide olursa olsun, bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye mütaallik olarak meydana çıkan ve maddi delillere veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tesbit olunan bir matrah veya matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesidir.

Re’sen vergi tarhı

MADDE 30

Re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen maddi delillere dayanılarak tesbıtine imkân bulunmıyan hallerde, takdir komisyonları tarafından takdir edilecek matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır.

Aşağıdaki hallerin her hangi birinin bulunması halinde, maddi delillerin mevcut olmadığı kabul edilir:

1. Vergi beyannamesi kanuni sürenin sonundan başlıyarak 15 gün geçtiği halde verilmemiş olursa,

2. Vergi beyannamesi kanuni veya ek süreler içinde verilmekle beraber beyannamede vergi matrahına ilişkin bilgiler gösterilmemiş bulunursa,

3. Bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş olursa veya vergi incelenmesi yapmaya yetkili olanlara her hangi bir sebeple ibraz edilmezse,

4. Defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tesbıtine imkân vermıyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolay isiyle ihticaca salih bulunmazsa.

Yukardaki 2 nci bentde yazılı halin vukuunda mükellefe, takdir komisyonu tarafından 15 günden az olmamak üzere bir mühlet verilerek vergi matrahına ilişkin bilgileri vermeye ve kanuni defterlerini lbraz etmeye davet olunur. Bu davet üzerine mükellef istenilen bilgileri verir ve kanuni defterlerini ibraz ederse, defter ve vesikalar ıhtıcaca salih bulunmak şartiyle, mükellefe takdir olunacak matrah defter ve vesikaları kayıtlarına göre tesbit olunacak miktardan fazla olamaz.

Takdir kararı

MADDE 31

Takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmı takdir kararma bağlanır.

Takdir kararları komisyonun başkan ve üyeleri tarafından imzalanır.

Takdir kararlarında aşağıda yazılı malûmat bulunur:

1. Vergi beyannamesi kanuni sürenin sonundan başlıyarak 15 gün;

2. Kararın tarihi;

3. Mükellefin soyadı ve adı (Tüzel kişilerde unvanı);

4. Mükellefin açık adresi;

5. Takdirin ilgili bulunduğu vergi;

6. Takdirin ilgili bulunduğu vergilendirme dönemi;

7. Takdir edilen matrah;

8. Takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahat.

Takdir kararlarının tevdii

MADDE 32

Takdir kararlan komisyonca imza karşılığında vergi dairesine tevdi olunur.

Re’sen tarhta mahsup

MADDE 33

Re'sen takdir olunan matrah, mükellef tarafından bildirilen matrahtan fazla değilse, re'sen vergi tarh edilmez; fazla ise sadece aradaki fark üzerinden vergi tarh olunur.

İhbarname esası

MADDE 34

Îkmalen ve re’sen tarh edilen vergiler «İhbarname» ile ilgililere tebliğ olunur. Nev’i ve doğuşu ayrı olan vergiler için ayrı ihbarname kullanılır.

İhbarnamenin muhteviyatı

MADDE 35

İhbarname aşağıda yazılı malûmatı ihtiva eder:

1. İhbarnamenin sıra numarası;

2. İhbarnamenin tanzim tarihi;

3. Verginin nev’i;

4. Mükellefin soyadı, adı (Tüzel kişilerde unvanı);

5. Mükellefin açık adresi;

6. Vergilendirme dönemi;

7. Verginin matrahı;

8. Verginin hesabı;

9. Verginin miktarı;

10. Kısa ve açık bir ifade ile ikmalen veya re’sen vergi tarhını icabettiren sebepler;

11. İtiraz süresi;

12. İtiraz şekli.

Takdir komisyonunun kararı üzerine tarh edilen vergilerde kararın ve re'sen takdiri gerektiren inceleme raporunun birer sureti İhbarnameye eklenir,

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Tahrire dayanan tarh

Tahrire göre vergi tarhı

MADDE 36

Tahrire göre vergi tarhı, verginin tahrir usulü ile tesbit edilen matrahlar üzerinden hesaplanmasıdır.

Tahrir ihbarnamesi

MADDE 37

Tahrir usulü ile tesbit edilen matrahlar, vergi dairesi tarafından «Tahrir İhbarnamesi» ile mükelleflere tebliğ olunur.

İhbarnamenin muhteviyatı

MADDE 38

Tahrir ihbarnamesi aşağıda yazılı malûmatı ihtiva eder;

1. İhbarnamenin sıra numarası;

2. İhbarnamenin tanzim tarihi;

3. Verginin nev’i;

4. Mükellefin soyadı ve adı (Tüzel kişilerde unvanı);

5. Mükellefin açık adresi;

6. Bina veya arazinin mevkii (Mahalle veya köy, sokak ve kapı numarası);

7. Bina veya arazinin nev’i, büyüklüğü, genişliği;

8. Bina veya arazinin tahrir numarası;

9. Tahmin olunan gayrisâfi irat veya kıymet;

10. Gayrisâfi irada göre bulunan sâfi irat;

11. Verginin nispeti;

12. Verginin miktarı;

13. İtiraz süresi;

14. İtiraz şekli.

Tekâlif cetveli

MADDE 39

Tahrire dayanan tarhda yıllık vergiler vergi dairesince mahalle ve köy itibariyle doldurulan tekâlif cetvellerinde gösterilir.

Tekâlif cetvellerinde aşağıdaki malûmat bulunur;

1. Mükelleflerin soyadı ve adı (Tüzel kişilerde unvanı);

2. Mükelleflerin adresleri;

3. Binaların kesinleşen gayrisâfi iradı: arazinin kesinleşen kıymeti (Aynı mükellefe alt binaların iradı ve arazinin kıymeti toplam olarak gösterilir);

4. Binaların sâfi iradı;

5. Tahakkuk eden vergi.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Götürü matrahların tesbiti

Götürü matrahların tesbiti

MADDE 40

Götürü ücretler, götürü ticaret ve serbest meslek kazançları her il merkezîndeki takdir komisyonu tarafından ile ve ilçe merkezindeki belediye ticaret ve sanayi odası özel kanunlara göre kurulmuş meslek teşekkülleri ile varsa İş ve İşçi Bulma Kurumu şubelerinden ve takdir komisyonunca lüzum görülen hallerde diğer daire, kurum ve teşekküllerden mütalâa alındıktan sonra aşağıdaki usul dairesinde o ilin gerek merkez gerek bağlı ilçeleri için ayrı ayrı olmak üzere yıllık olarak tesbit olunur:

1. Götürü ücretler götürü ticaret ve serbest meslek kazançları iş ve hizmet nevi ve grupları itibariyle her iş ve hizmet nevi ve grupu için üç derece üzerinden takdir edilir.

2. Takdir komisyonunun bu kararları, uygulanacağı ilk malî yıldan en az iki ay önce takdirin ilgili bulunduğu il veya ilçe merkezindeki belediyelere Ticaret ve Sanayi Odalarına ve varsa takdir olununan götürü matrahların iş ve hizmet nevi itibariyle taallûk ettiği meslek ve sanat teşekkülüne ve ilin en büyük maliye memuruna imza karşılığında verilir.

Götürü matrahlara itiraz

MADDE 41

40 ncı madde gereğince kendilerine takdir komisyonu kararı verilen daire, kurum ve teşekküller, bu kararı inceliyerek aykırı gördükleri takdirlere karşı kararın kendilerine verildiği tarihten itibaren on beş gün içinde itiraz edebilirler.

İtiraz komisyonunca verilecek kararlar aleyhine daire, kurum ve teşekküllerce on geş gün içinde Danıştaya başvurulabilir.

Danıştay bu müracaat üzerine işi dosya üzerinde tercihen inceliyerek karara bağlar.

Ortalama kâr hadlerinin tesbiti

MADDE 42

Ortalama kâr hadleri Maliye Bakanlığınca emtia ve iş nevilerine güre hazırlanacak cetveller üzerine il merkezindeki ticaret odalarınca, bunların bulunmadığı il merkezlerinde belediyelerce seçilecek dört kişi ile o il defterdarının ve mazereti halinde tevkil edeceği bir maliye memurunun başkanlığında kurulan özel bir komisyon tarafından ilçe itibariyle gayrisâfi kazanca göre ayrı ayrı tâyin olunur.

Ortalama kâr hadlerinin tâyininde nazara alınacak esaslar Maliye Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirtilir.

Komisyon, defterdarın yazılı isteği tarihinden başlıyarak üç ay içinde takdir işini tamamlar lüzum görülen yerlerde ve hallerde bu süre Maliye Bakanlığınca bir yıl kadar uzatılabilir.

Ortalama kâr hadlerine itiraz

MADDE 43

Maliye Bakanlığı yaptığı incelemeler sonunda nispetsiz veya hatalı gördüğü ortalama kâr hadlerinin 42 nci maddede yazılı usule göre yeniden tesbit edilmesini ticaret odalarından veya belediyelerden ister ikinci tesbite de kanaat etmediği takdirde son karara karşı Danıştaya müracaat edebilir. Danıştay bu müracaatları tercihan inceleyerek karara bağlar.

Uygulama süresi

MADDE 44

Götürü ücretler götürü ticaret ve serbest meslek kazançları ve ortalama kâr hadleri üç yıl uygulanır. Şu kadar ki bunlarda önemli değişiklikler vuku bulduğu takdirde Maliye Bakanlığı bu süreyi bir yıldan aşağı olmamak şartiyle kısaltabilir.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Zirai kazanç ölçüleri ve tesbiti

Ölçüler ve tarifleri

MADDE 45

Zirai kazanç ölçüleri, yıllık istihsal değeri götürü gider emsali ortalama randıman miktarı ortalama işçilik tutarı ortalama maliyet bedeli ile ortalama satış fiyatında terekküp eder.

1. Yıllık istihsal değeri - Ortalama randıman ve ortalama satış fiyatı ölçülerine göre her ziraat biriminden bir yılda elde edileceği hesaplanan mahsul değerinin işletmede veya işletmelerde mevcut ziraat birimi sayılan ile çarpılması suretiyle bulunacak değerlerin toplamıdır.

2. Götürü gider emsali - Ziraat birimi başına elde edileceği tahmin olunan mahsulün (Ortalama randıman miktarının) ortalama maliyet bedelinin ortalama satış bedeline nispetidir

Ziraat makina ve aletleriyle başka çiftçilerin zirai istihsal işlerinin yapılması karşılığında alınan ücretler için götürü gider emsali hu işbeher satış biriminin 46 ncı maddesinin (d) bendi esasları dairesinde tesbit olunan satış fiyatıdır.

3. Ortalama randıman miktarı - Ziraat birimlerinin her bir çeşidinden elde edileceği tahmin olunan ortalama mahsul miktarıdır.

4. Ortalama işçilik tutarı - Ziraat birimlerinin her bir çeşidine isabet eden ortalama işçilik gideri tutarıdır.

5. Ortalama maliyet bedeli - Ziraat birimi başına elde edilecek mahsul için yapılması gereken ortalama giderlerin toplamıdır.

6. Ortalama satış fiyatı - Zirai mahsullerin ticari teamüle göre beher satış biriminin 46 ncı maddenin ( ) bendi esasları dairesinde tesbit beher satış biriminin 46 ncı maddenin (d) bendi esasları dairesinde tesbit.

Zirai kazanç ölçülerinin tesbiti

MADDE 46

Zirai kazanç ölçüleri Zirai Kazanç Merkez Komisyonu tarafından hazırlanacak yönetmelik esasları dairesinde zirai kazanç il komisyonlarınca takdir ve tesbit olunur.

Zirai kazanç ölçülerinin takdir ve tesbitinde:

a) Zirai faaliyetlere tesir eden tabiî ve iktisadi şartlar bakımlarından önemli farklar gösteren bölgeler ayrılır.

b) Çeşitli ziraat nevileri ile çeşitli ziraat makina ve aletleri ayrı ayrı, vasıf ve şartlar bakımından birbirine uygunluk ve yakınlık gösterenler belli gruplar içinde birleştirilmek suretiyle nazarı itibara alınır.

c) Zirat işletmelerin bölgeleri itibariyle özellikleri ve ortalama verim kabiliyetleri göz önünde tutulur.

d) Ortalama satış fiyatının tesbitinde Hükümetçe tâyin olunan ve takdir sırasında yürürlükte bulunan fiyatlar, Hükümetçe fiyat tâyin olunmıyan mahsüller için takdirin yapıldığı yıldan önce gelen son takvim yılı içindeki mahalli toptan piyasa fiyatı esas tutulur. Fiyatın temevvuç ettiği hallerde ortalamasına itibar olunur.

Özellik gösteren ziraat nevilerinde Maliye ve Tarım Bakanlıklarınca bu ziraat çeşitlerinin mahiyetlerine uygun olarak müştereken tâyin olunacak diğer esaslar nazarı itibara alınır.

Ziraat birimleri

MADDE 47

Ziraat birimleri:

a) Tarla, bağ ve sebze ziraatı ile ormancılıkta dönüm;

b) Ölçü olarak ağaç kabul edilenlerde ürün verecek hale gelmiş ağaç sayısı:

c) Hayvancılıkta hayvan sayısıdır.

Özellik gösteren ziraat nevilermde Maliye ve Tarım Bakanlıklarınca bu ziraat çeşitlerinin mahiyetlerine uygun olarak müştereken belli edilecek diğer birimler kullanılır.

Bu kanunun uygulanmasında dönüm bin metre karelik toprak parçasıdır.

Tasdik ve ilân

MADDE 48

Zirai kazanç ölçüleri Bakanlar Kurulunun onayı ile yürürlüğe girer.

Onaylanan ölçüler Resmî Gazete ile yayınlanır.

Her bölgeye ait ölçüler, ilgili valiliklere gönderilir Valilikler bunları en kısa zamanda köy ve mahalle ihtiyar kurullarına ve maliye teşkilâtına tebliğ eder.

Uygulama süresi

MADDE 49

Zirai kazanç ölçüleri üç yıl için tesbit olunur. Şu kadar ki ölçülerin tesbitine esas olan unsurlarda önemli değişiklikler vuku bulduğu Maliye ve Tarım Bakanlıklarınca müştereken kararlaştırıldığı takdirde uygulama süresi bir yıldan aşağı olmamak üzere kısaltılabilir.

Zirai kazançlar Merkez Komisyonu her yıl, Maliye Bakanlığının daveti üzerine toplanarak ölçülerde değişiklik yapılmasına lüzum olup olmadığını kararlaştırır.

ÜÇÜNCÜ KISIM

Tahrir usulü

BİRİNCİ BÖLÜM

Genel esaslar

Tarif

MADDE 50

Tahrir usulü, gayrimenkullerden alınan vergilere alt matrahların bu kanuna göre kurulan komisyonlarca tahmin ve tesbit edilmesidir.

Tahrir usulü, birlik itibariyle yapılan «genel tahrir» ile «tadilât» ihtiva eder.

Bu tahrirlere dayanılarak tasarruf iddia olunamaz.

Genel tahrir

MADDE 51

Genel tahrir, bir ilçe dâhilindeki bütün binaların veya bütün arazının yazılarak binalarda gayrısâfı iratların, arazide kıymetlerin yeniden tahmin edilmesidir.