MAHKEMESİ : ...BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ...8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11/07/2017 tarih ve 2016/712 E- 2017/570 K. sayılı kararın davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ...Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 25/05/2018 tarih ve 2018/24 E- 2018/572 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ...'nun diğer davalı Erzin İsos Termal Sağlık Tur. İnş. Gıd. Organizasyon Sanayi ve Ticaret A.Ş nezdinde bulunan 1600 adet nama yazılı payının 1/2'si olan 800 adedini 12.11.2012 tarihli sözleşme ile müvekkiline devrettiğini, devir hususunun davalı şirkete bildirildiğini, ancak pay devrinin şirketçe işleme konulmadığını, devir işleminin şirket pay defterine işlenmesi için 01.07.2016 tarihinde noterden ihtarname çekildiğini, bu talebin haksız şekilde reddedildiğini ileri sürerek, pay devrinin tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, dava konusu pay devrine ilişkin müvekkili şirkete bilgi verilmediğini, pay devrinin 01.07.2016 tarihli noter ihtarı ile öğrenildiğini, hisse devrinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesinin yönetim kurulunun olumlu kararı ve pay defterine kayıt ile mümkün olduğunu, şirket ana sözleşmesinin pay devrini düzenleyen hükümlerine göre yönetim kurulunun pay devrini sebep belirtmeksizin reddedebileceğini, şirket tarafından pay devrine yönelik verilmiş bir izin ve/veya onay bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili; pay devrinin TTK hükümlerine uygun gerçekleşmediğinden geçersiz olduğunu, bu durumdan müvekkilin şahsi ve hukuki bir sorumluluğunun olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu, uzman görüşü ve tüm dosya kapsamına göre; nama yazılı pay devrinin şirketçe reddedilebileceği haller TTK 493 üncü maddesinde belirtilmiş olup belirtilen bu haller veya haklı bir gerekçe dışında pay devrinin şirket tarafından kabul edilmemesi durumunun hukuken korunabilecek bir davranış olmayacağı ve davalı şirketin de hisse devrini pay defterine kaydetmemek için haklı neden oluşturabilecek herhangi bir durumun varlığını savunmadığı gerekçesiyle, davanın davalı şirket yönünden kabulüne, davanın niteliği gereği pay devir sözleşmesinin tarafı olan davalı ... hakkındaki davanın ise husumetten reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmiştir....Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı şirketin ana sözleşmesinin ''Hisse Senetleri Devri'' başlıklı tadil edilen 6'ncı maddesinde öngörülen ve şirket yönetim kuruluna hisse devrini sebep göstermeksizin reddetme yetkisi tanıyan bağlam kuralının keyfi olarak uygulanması söz konusu olmayıp bu hususun dava konusu yapılmasının mümkün olduğu, ayrıca 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 28/7'nci maddesi uyarınca, 6762 sayılı TTK döneminde hazırlanan ana sözleşmelerdeki pay devrine ilişkin sınırlandırmalardan 6102 sayılı TTK'na uyum sağlamayan hükümlerin geçiş süresinin ardından geçersiz hale geleceğinin öngörülmüş olduğu, şirket ana sözleşmesinde belirtilen yetkinin 6102 sayılı TTK hükümlerine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle, davalı şirket vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirketten alınmasına,
17/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.