T.C. Yargıtay Başkanlığı - 11. Hukuk Dairesi
Esas No.: 2022/5361
Karar No.: 2023/7320
Karar tarihi: 13.12.2023
Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1471 Esas, 2022/1129 Karar

Ticaret İthalat İhracat Limited Şirketi

HÜKÜM : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2020/7 E., 2021/267 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 12.12.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında, davalının dosyaya ibraz edilen proforma faturada yer ... ürünleri müvekkiline göndermesi karşılığında müvekkilinin ürün bedeli 106.100,00 USD, nakliye bedeli 18.625,00 USD olmak üzere toplam 124.725,00 USD ödemeyi taahhüt ettiğini, davalının banka hesabına toplam 124.725,00 USD gönderildiğini, davalının fatura konusu bir kısım emtiayı göndermemesi üzerine ifa edilmeyen ürün bedeli ve nakliye ücreti için ödenen toplam 86.500,00 USD'nin iadesinin talep edildiğini, müvekkilince gönderilen ihtarnameye verilen cevapta ürünlerin gönderilmek üzere yüklendiği gemiye Yunan makamlarınca el konulduğunun iddia edildiğini ileri sürerek 86.500,00'nin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya ıncoterms satış hükümleri uyarınca satış yapıldığını, davacının talebi doğrultusunda satıma konu ürünlerin taşınmasının organize edildiğini, taşımanın yapılacağı gemiyi davacının bulduğunu, geminin güzergahından saptığı gerekçesiyle Yunan makamlarınca tutuklandığını öğrendiklerini, incorterms satış gereği hasar ve risk alıcıya geçse de ürünlerin alınabilmesi için girişimde bulunduklarını, ürünlerin halihazırda Girit Adası'nda olduğunu, davacının zarar görmemesi adına taşıma organizasyonunu da ticari münasebetler adına gerçekleştirmeyi istediklerini, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının CFR (Cost and Freight) masraflar ve navlun ödenmiş olarak teslim, davalının ise incoterms exw teslim şartına göre sözleşme yapıldığını iddia ettiği, taraflar arasındaki fatura incelendiğinde aralarındaki sözleşmenin CFR yapıldığının kabul edildiği, CFR satış sözleşmelerinde hasar risk durumunun satıcı tarafından yüklerin gemi küpeştesini geçtikten sonra alıcıya ait olduğu, davalının taşıma organizasyonunun kendisi tarafından yapıldığını, bir bakıma taşıma işleri komisyoncusu pozisyonunda olduğunu belirttiği, davalı tarafından dosyaya sunulan konşimentoda alıcının (consignees) davacı şirket olarak gösterildiği, shippers (nakliyeci) olarak davalı şirketin isminin yazıldığı, konşimentoda taşıyanın kim olduğuna dair bilgi bulunmadığı, navlun faturasının davalı şirket tarafından düzenlendiği, davalının davacıdan nakliye bedeli aldığına dair iddiaları reddetmediği gibi davacının da nakliye bedelini davalıya ödediğine dair bir takım makbuzları sunduğu, bu durumda davalının taşıma işini bizzat üstlendiğinin anlaşıldığı, taşıma işlerini bizzat üstlenen davalının aynı zamanda taşıyan sıfatını haiz olduğu, taşıyanın sorumluluğu hükümleri uyarınca da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 921 ... ve devamı maddelerine göre taşıma işleri komisyoncusunun taşıyan sayılmasına, taşıyanın sahip olduğu hak ve yükümlülükler uyarınca da sorumlu olduğuna ilişkin düzenleme kapsamında somut olayda geminin bağlanması sebebiyle teslim edilemeyen yüklerden ... sorumluluğun 6102 sayılı Kanun'un 1178 ve devamı maddelerinde taşıyanın sorumluluğuna ve haklarına ilişkin madde kapsamında değerlendirildiğinde taşıyan sıfatına sahip olan davalı navlun sözleşmesinin ifasında tedbirli bir taşıyandan beklenen özeni ve dikkati göstermek zorunda olup davalının anılan Kanun'un 1779 uncu maddesi kapsamında sorumluluktan kurtulmasının mümkün olmadığı, navlun sözleşmesinde ifasını yerine getirmeyen taşıyan sıfatına sahip davalının, davacıdan aldığı navlun tutarı olan 86.500,00 USD'yi davacıya sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda ödenmesi gerektiği, davalının navlun sözleşmesinin tarafı olarak ifada tedbirli bir taşıyandan beklenen ... ve dikkati göstermediği, basiretli bir tacir gibi davranmayıp patlayıcıyı, gemiye alarak geminin bağlanmasına sebebiyet verdiği, taşımayı üstlendiği yüklerin gemi güzergahı boyunca geçeceği ülkelerin mevzuatı açısından engel bir durum yaratıp yaratmadığı hususunun davalı şirket tarafından araştırılmadığı, davalının kasıt ve ihmalinin olayda açık olduğu, davalının aksini ispata yarar delil ve belge sunmadığı gözetildiğinde sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında sözleşmenin ifasını yerine getirmeyen davalının davacıdan aldığı navlun tutarını davacıya ödemesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşıyan yahut taşıma işleri organizatörü değil, sadece mal satıcısı olduğunu, mal satış bedelinin navlun bedelini de içerecek şekilde belirlenmiş olmasının ıncoterms satış şartları gereği olduğunu, mal satıcısına hiçbir şekilde taşıyan sorumluluğu yüklemeyeceğini, CFR satış sözleşmesinde taşıma sözleşmesini kurma yükümlülüğünün mal satıcısında olduğunu, bu yükümlülüğün taşıma muamelesini gerçekleştirmek değil, taşıma sözleşmesini kurmaktan ibaret olduğunu, müvekkilinin taşımayı üstlenmediğini, sadece taşıma/navlun sözleşmesini akdettiğini, müvekkilince kesilen navlun faturası bulunmadığını, gemi kiracısı Conchart Co. Ltd. adına konşimento düzenleme yetkisini haiz dava dışı ... Durmaz Gümrükleme Ltd. Şti. tarafından mal tedarikçisi ... Dorse San. Tic. Ltd. Şti.'ne kesilen navlun faturalarını ve bu firma tarafından da müvekkiline kesilen navlun yansıtma faturalarını Mahkemeye sunduklarını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu satışın CFR teslim şekli ile yapıldığı, davalının malları gemiye yükleyerek teslim borcunu ifa ettiği, satış sözleşmesi kapsamında hasar ve yararın alıcıya geçtiği, davacının, satışın CFR satış olduğunu belirterek malın teslim edilmediğini ileri sürdüğü, vakıa olarak satış sözleşmesine ve malın teslim edilmemesine dayandığı, dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde davalının taşıma komisyoncusu olduğunu ileri sürmediği, davalının ifa sorumluluğunu taşıma komisyoncusunun ve taşıyanın sorumluluğu hükümlerine dayandırmadığı, bu değerlendirmenin iddianın genişletilmesi yasağı başladıktan sonra ilk kez bilirkişi raporunda yapıldığı, İlk Derece Mahkemesince taşıyanın sorumluluğu hükümlerine göre davanın kabulüne karar verildiği, davalının iddianın genişletilmesine dair açık muvafakati olmadığı gibi taşıma komisyoncusu olarak taşıyan gibi sorumlu olduğuna ilişkin bilirkişi raporuna itiraz ettiği, İlk Derece Mahkemesince, dilekçeler aşamasında ileri sürülmeyen taşıma hükümlerine göre davanın kabul edilmesinin doğru olmadığı, uyuşmazlık satış sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirildiğinde CFR teslim şekline göre malların gemiye yüklenmesi ve gemi küpeştesinden geçmesinden sonra davalının teslim borcunu ifa ettiği, hasar ve yararın davacı alıcıya geçtiği, davalı satış sözleşmesi kapsamında teslim borcunu ifa ettiğinden hasardan sorumluluğunun kalmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının yalnızca satıcı olmayıp dosyaki proforma faturalara göre tarafların nakliye konusunda da anlaştığını, teslimat şekli CFR olarak yazılsa da teslimin Sohar Limanı (UMMAN) olarak belirlendiğini, faturada transit süresi 15 ... olarak belirtilmiş olup transit yükümlülüğünün de davalıda olduğunu, teslim şekline göre ürünler Sohar Limanı'na ulaşıncaya kadar satıcının teslimattan, kayıp ve hasardan sorumlu olduğunu, sorumluluğun Sohar Limanı'ndan sonra müvekkiline geçeceğini, davalının yalnızca satıcı olmayıp taşıma işlerini de organize ettiğini, davalının dosyaya sunduğu konişmentoda shippers (nakliyeci, gönderici) kısmına kendi adını yazdığını, konişmentoda taşıyanın kim olduğuna dair bilgiye yer verilmediğini, davalı tarafından dosyaya sunulan bir başka belgeye göre navlun faturasının da davalı tarafından düzenlendiğini, ücretin taşıma bedelini de içine alacak şekilde kesin ücret olarak belirlenmesinin davalının taşıma işini bizzat üstlendiğini gösterdiğini, taşıma işleri komisyoncusu olan davalının taşıyanın sorumluluğu hükümleri uyarınca sorumlu olduğunu, taşıyan sıfatını haiz davalının navlun sözleşmesinin ifasında tedbirli bir taşıyandan belenen özeni ve dikkati göstermediğini, dava dilekçesinde belirtilen vakıalar uyarınca davalının taşıma komisyoncusu olduğuna da dayanılması karşısında Mahkemenin tarafların hukuki nitelendirmeleri ile bağlı olmayıp davayı aydınlatma yükümlülüğü bakımından davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalının taşıyan sıfatı söz konusu olup olmadığı, alıcısına teslim edilmeyen mallardan dolayı davalının sorumluluğuna gidilip gidilemeyeceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 119, 141 ..., 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 6102 sayılı Kanun'un 921, 926, 1178 ve 1179 uncu maddeleri

3. Değerlendirme

1.Dava, CFR satımdan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Yukarıda yapılan özetten anlaşılacağı üzere davacı, dosya kapsamında yer ... proforma fatura ve davalı tarafından ibraz edilen fatura uyarınca CFR teslim şekliyle davalıdan mal satın almış, ürün ve nakliye bedelini davalıya ödemiştir. Dava konusu faturalar incelendiğinde teslim şeklinin CFR, varış yerinin Umman olduğu görülmektedir. Dava konusu malların İskenderun'da gemiye yüklendiği, geminin rotasından saptığı ve gemide patlayıcı madde taşındığı iddiasıyla gemi ve yüke Yunan Makamlarınca el konulması üzerine dava konusu yükün davacıya teslim edilmediği anlaşılmıştır. Davacı işbu davada davalıya ödediği ürün ve nakliye bedelini talep etmektedir.

2.İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince de belirtildiği üzere taraflar arasında uluslararası ticaret kapsamında CFR satış söz konusudur. "CFR masraflar ve navlun ödenmiş olarak teslim, satıcının yükleme limanında malları gemi küpeştesine aktarmasıyla yükümlülüğünün sona ermesi anlamına gelir. Bu satış türünde sözleşme konusu malların belirtilen varış limanına taşınması için gerekli olan masrafları ve navlunu satıcı öder. Ancak mallara ilişkin kayıp ve hasar riski ile birlikte, malların gemi bordasına aktarılmasından itibaren meydana gelecek olaylardan kaynaklanan tüm ek masraflar, malların yükleme limanında gemi bordasını geçtiği andan itibaren satıcıdan alıcıya geçer (Prof. Dr. ... ..., Doç. Dr. ... ..., Uluslararası Ticaret Hukuku, 1. Bası 2000, İstanbul, syf. 138)".

3.Bu satım şeklinde satıcı, malların kararlaştırılan varma limanına ulaştırılması için gerekli taşıma sözleşmesini yaparak masrafları ve navlunu ödemek durumundadır. Buna göre de satıcının söz konusu malların taşınmasına uygun bir taşıma sözleşmesi yapması gereklidir. Yapılacak ya da tefarik edilecek taşıma sözleşmesinin de satıma konu malların sağlıklı bir şekilde alıcıya ulaştırılmasını sağlayacak şart ve rotaya uygun olması gerekir.

4.Satıcı, alıcı ile kararlaştırılan yerde ya da limanda malı teslim etmekle yükümlüdür. Dava konusu mallara ilişkin proforma fatura ve davalı tarafından ibraz edilen ürün satış faturasında teslim yeri Sultanate Of Oman olarak kararlaştırılmıştır. Söz konusu limana varmadan Yunan makamlarınca gemiye ve yüke el konulduğu için nefi ve hasar alıcıya geçmemiş, halen davalı satıcının üzerindedir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince, malların gemiye yüklenmesi ve gemi küpeştesinden geçmesinden sonra davalının teslim borcunu ifa ettiği, hasar ve yararın davacı alıcıya geçtiği, davalının satım sözleşmesi kapsamında teslim borcunu ifa ettiğinden bahisle hasardan sorumluluğunun kalmadığına dair hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Takdir olunan 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.