Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanunun 65. maddesinin, 20/08/2016 tarihinde kabul edilip, 07/09/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6745 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değiştirildiği ve anılan değişikliğin, “izinsiz inşai ve fiziki müdahale” fiili yönünden, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65. maddesine göre aleyhe bir düzenleme getirdiği dikkate alınarak yapılan incelemede;
1- 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete'de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları veya kullandıkları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 12/07/1995 tarih ve 6848 sayılı kararı ile belirlenen Tarihi Yarımada Kentsel ve Tarihi Sit Alanı içerisinde yer alıp; İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 17/04/2002 tarih ve 13830 sayılı kararı ile korunması gerekli anıt eser olarak tescil edilen; İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 07/05/2009 tarih ve 732 sayılı kararı ile de koruma grubu I olarak belirlenen Kapalıçarşı bünyesindeki suça konu taşınmazın, 01/12/2011 - 01/12/2013 tarihleri arasında kullanılmak üzere sanık ile birlikte kardeşi olan tanık ... tarafından kiralandığı, İstanbul I Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü uzmanlarınca 16/01/2012 tarihinde yapılan incelemede, zemin + asma kattan oluşan dükkanda vitrin değişikliği, boya - badana ve duvarları ahşap lambri ile kaplama çalışmalarının devam ettiği belirlenerek durumun fotoğraflandığı, yine kurul uzmanları tarafından 15/04/2012 tarihinde yapılan ikinci incelemede, daha önce tespiti yapılan izinsiz faaliyetlerin tamamlanmış olduğunun belirlendiği;
Sözü edilen tespitlere dayanılarak İstanbul I Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 20/06/2012 tarih ve 122 sayılı kararı ile, 2863 sayılı Kanunun 9. maddesine aykırı olarak vitrin değişimine ve duvarların lambri ile kaplanmasına yönelik izinsiz inşai faaliyetler nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasına, cephe ve vitrin düzenlemesinin Kapalıçarşı genelinin cephe strüktürünü ortaya çıkaracak bir düzenleme ile yapılması için bir aylık süre verilmesine karar verildiği, anılan karara istinaden Fatih Belediye Başkanlığı bünyesindeki Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu tarafından, sadece kurul kararı kapsamındaki uygulamalar ile sınırlı olmak üzere, kararda açıkça belirtilmeyen hiçbir çalışmanın yapılmaması kaydıyla ve bir aylık süre zarfında sadece vitrin çalışmalarının tamamlanabilmesi için “onarım ön izin belgesi” düzenlendiği anlaşılmakla;
Tarihi Yarımada Kentsel ve Tarihi Sit Alanı içerisinde yer alan korunması gerekli anıt eser olarak tescilli Kapalıçarşı'daki suça konu taşınmaza ilişkin Fatih Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu ile İstanbul I Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünde mevcut tüm bilgi, belge ve fotoğraflar getirtilip olay yerinde fen, inşaat ve sanat tarihi alanlarında uzman bilirkişiler refakate alınarak yeniden keşif yapılması, 16/01/2012 tarihinde tespit edilen “vitrin değişikliği, boya - badana ve duvarları ahşap lambri ile kaplama” fiilleri yerinde görülerek niteliklerinin, yani, 3194 sayılı İmar Kanununun 21/3. maddesinde tanımlanan “basit onarım” mı yoksa 2863 sayılı Kanunun 9. maddesinde tanımlanan “inşai ve fiziki müdahale” mi olduğunun, yukarıda sözü edilen “onarım ön izin belgesi” nin sadece vitrin çalışmalarının tamamlanabilmesi için düzenlendiği dikkate alınarak, taşınmazın cephesindeki vitrinin onarım ön izin belgesine uygun olarak yapılıp yapılmadığının, suça konu müdahalelerin, tescilli kültür varlığının zarar görmesine, özgün yapısını kaybetmesine sebebiyet verip vermediğinin tereddütsüz şekilde belirlenmesi, sonucuna göre, zararın varlığı halinde, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1. maddesi; zararın yokluğu halinde ise, fiillerin “basit onarım” niteliği taşıması veya “inşai ve fiziki müdahale” niteliği taşısa dahi suç tarihi itibariyle Fatih Belediye Başkanlığı bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu bulunması karşısında, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesi kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporuna itibarla beraate dair hüküm tesisi kanuna aykırı,
2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “20/06/2012” şeklinde gösterilmesi,
İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.