MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Nakil Aracının İadesi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Gerekçeli kararda ve hüküm kısmında TAPDK'nin katılan olduğundan bahsedilmemesi karşısında, bu kurum için vekalet ücretine hükmedilmesi nedeniyle hükmün bozulması gerektiği yönündeki tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun'un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, dosyanın tarafsız ve bağımsız bilirkişiye tevdi edilip suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin tespit edilmesi suretiyle; 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2-) UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında temyiz davasına konu olan (aynı) suçtan açılan başka bir kamu davasında, Ceyhan 1. Asliye Ceza Mahkemesince 30.01.2014 tarihli 2013/538 E. 2014/72 K. sayılı “mahkumiyet” hükmü verildiğinin ve dosyanın Dairemizin 2019/5998 E. sayılı dosyasında inceleme aşamasında olduğunun tespit edilmesi karşısında;
Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, sanık hakkında aynı suçtan açılmış başkaca ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle bu dosyalar arasında TCK'nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması ve ulaşılacak sonuca göre yargılama süreçlerinin akıbeti ile sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi zorunluluğu,
3-) Üçüncü kişi malen sorumlu adına kayıtlı 1987 model açık kasa karoserli kamyonetin kasasında, 60 adet 60 litrelik bidonlar halinde, toplamda 3600 litre kaçak akaryakıtın ele geçirildiği somut olayda;
5607 sayılı Kanun'un 13/1. maddesinde yazılı müsadere şartları bakımından yapılan incelemede, yukarıda miktar ve özellikleri yazılı bulunan 60 adet bidonun hacmen aracın ağırlıklı bölümünü oluşturduğu ve kaçak eşyanın taşınması için bu ölçekteki aracın kullanılmasının zorunlu olduğu, suç tarihinde kaçak eşyanın değeri ile 26 yıllık nakil aracının değeri nazara alındığında hakkaniyete aykırılık bulunmayacağı,
Ancak sanığın soruşturma aşamasında (olay günü) alınan ifadesinde aracı satın aldığını ancak devrini henüz üzerine almadığını beyan etmesi, ancak kovuşturma aşamasında ise nakil aracına dair ayrıntılı bir beyanda bulunmaması karşısında; dosyaya sonradan sunduğu basit yazılı bir kira sözleşmesi ile aracı on günlüğüne sanığa kiraladığını, sanığın duruşmalara kendisiyle karşılaşmamak için bilerek gelmediğini, buna dair tanık dinletmek istediğini beyan etmesi nedeniyle malen sorumlu ile sanığın beyanları arasında çelişki oluşturduğu anlaşılmakla,
Mahkemece, malen sorumlu ile sanığın birbirlerini ne zamandan beri tanıdıklarının, nakil aracının hangi amaçla ve ne kadar süreyle teslim edildiğinin, soruşturma aşamasında sanığın neden kira sözleşmesini sunmak yerine aracı satın aldığını belirttiğinin, aralarında noterde önceden imzalanmış bir satış yetkisi vekaletnamesinin bulunup bulunmadığının, varsa araç hakkında yazılan trafik cezalarının kimler adına düzenlendiğinin; sanığa, malen sorumluya, malen sorumlunun duruşma sırasında dinlenilmesi için getirdiği tanığa ve ilgili emniyet trafik denetleme şubesine sorularak 3. Kişi malen sorumlunun iyiniyetli olup olmadığının ortaya çıkarılması ve akaryakıt naklinde kullanılan aracın, suç tarihinden iki hafta önce de başka bir akaryakıt kaçakçılığı olayında başkaları tarafından aynı şekilde kullanılması da dosyadaki diğer delillerle birlikte ele alınıp, 3. Kişi malen sorumlunun iyiniyetli olup olmadığı değerlendirilerek aracın müsaderesi ya da iadesi hususunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik kovuşturma sonucu nakil aracının iadesine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-)Savunmalarında maddi durumu iyi olmadığı için böyle bir iş yaptığını beyan eden ve sabit bir işi olmayan sanık hakkında, temel ceza tayin edilirken, Kanunda belirtilen hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, birlikte verilen gün adli para cezasının gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi,
2-) Sanık hakkında hapisle birlikte verilen adli para cezasının bir günlük karşılığının TCK'nin 52/2. maddesi gereği paraya çevrilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında TCK'nin 50/1. maddesi gereği paraya çevrildiğinin belirtilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekili ile sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 06.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.