MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03/07/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat...ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı şirketin ...'daki şantiyesinde 02.06.2009-28.02.2011 tarihleri arasında formen ... teknikeri olarak net 2.500 ... maaş ile çalıştığını, davalı şirketin kötüniyetli olarak müvekkilini ... ... İnşaat ve ... Ortaklık Şirketi çalışanı olarak gösterdiğini, aslında iki şirket arasında organik bağ bulunduğunu, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin ... ve İşçi Bulma Kurumunca düzenlendiğini, sözleşmede işverenin ... ... İnş. ... Ortak Şirketi olarak görüldüğünü, davacının iş akdinin haksız ve önelsiz bir şekilde feshedildiğini, müvekkilinin günde en az 12 saat çalıştığını, 15 günde bir gün hafta tatili kullandığını, genel tatillerde çalıştığını ancak haklarının ödenmediğini ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; müvekkili şirketin ...'da doğrudan yürüttüğü herhangi bir faaliyetinin olmadığını, müvekkili şirketin ...'da davacıyı çalıştırmadığını ve davacının işvereni olmadığını, davacının ... ... Müteahhitlik ve ... Ortaklığı Şirketi'nin işçisi olduğunu, ... ... Müteahhitlik ve ... Ortak Şirketi'nin ayrı bir tüzel kişilik olduğunu, bu nedenle davanın husumetten reddinin gerektiğini, davacının yurt dışında yerleşik ... ... Müteahhitlik ve ... Ortak Şirketinde çalıştığı için uluslararası yetki itirazında bulunduklarını, davacının ...'da çalıştığının tespit edilmesi halinde iş akdinin iç savaş ve mücbir sebeple sonlandığının kabulü ile bu doğrultuda karar verilmesi gerektiğini ve dava dilekçesindeki beyanlarının gerçeği yansıtmadığını savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- İşçinin, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında, taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı işçi, iş akdinin davalı işverence haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürmüş; davalı işveren ise, ...'da iç savaş çıktığını ve iş akdinin mücbir sebep ile sonlandığını savunmuştur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (III) numaralı bendinde, işçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması halinde, işverenin derhal fesih hakkının olduğu açıklanmıştır.
İşçiyi çalışmaktan alıkoyan nedenler, işçinin çevresinde meydana gelmelidir. İşyerinden kaynaklanan ve çalışmayı önleyen nedenler bu madde kapsamına girmez. Örneğin işyerinin kapatılması zorlayıcı neden sayılmaz (Yargıtay 9.HD. 25.4.2008 gün 2007/16205 E, 2008/10253 K.). Ancak, sel, kar, deprem gibi doğal olaylar nedeniyle ulaşımın kesilmesi, salgın hastalık sebebiyle karantina uygulaması gibi durumlar zorlayıcı nedenlerdir.
İşyerinden kaynaklanan zorlayıcı nedenler ise değinilen madde kapsamında olmayıp, aynı Kanunun 24/III maddesinde düzenlendiği üzere işçiye derhal fesih hakkı veren nedenlerdir.
4857 sayılı Yasanın 40 ıncı maddesi uyarınca, işçinin zorlayıcı nedenlerle Kanunun 25/III maddesi kapsamında kalan “çalışılmayan süreler” için yarım ücret ödenir. İşçinin iş sözleşmesinin zorlayıcı nedenlerle 25/III bendi uyarınca feshi halinde, işverenin bildirim şartına uyma ya da ihbar tazminatı yükümlülükleri bulunmamaktadır. Ancak, 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi uyarınca kıdem tazminatının ödenmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece iş sözleşmesinin davalı tarafça haksız olarak fesh edildiği kabul edilmiş ise de bu kabul dosya kapsamına uygun değildir.
Davacı tanığı ... duruşmada, "Savaş çıkması nedeniyle davacıyla aynı uçakla şirket bizi Türkiye'ye geri gönderdi." şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve özellikle davacı tanığının bu beyanı dikkate alındığında; fesih nedeni olan iç savaş halinin 4857 sayılı İş Kanununun 25/III madde hükmünde belirtilen zorlayıcı sebep niteliğinde olduğu, bu durumda işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı ancak ihbar tazminatı hakkı bulunmadığından ihbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken Mahkemece hatalı değerlendirme ile ihbar tazminatının da hüküm altına alınması isabetsizdir.
3- Davacı işçi, davalıya ait yurt dışındaki işyerinde çalışmıştır.
Davacıya ait yurda giriş-çıkış kayıtları getirtilerek, davacının yurt içinde bulunduğu süreler tespit edilmeli ve fiili çalışmaya bağlı işçilik alacakları (fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili ücretleri) buna göre hesaplanıp, hüküm altına alınmalıdır.
Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi de hatalıdır.
4- İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanunu'nun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük ... süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik ... süresinin çok fazla aşıldığı günlük ... sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanunu'nun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük ... süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta; hükme esas bilirkişi raporu incelendiğinde, 12 saatlik çalışmada 1 saat ara dinlenme süresi düşüldüğü saptanmıştır. Yukarıdaki ilkeler doğrultusunda, 1,5 saat ara dinlenme süresi düşülmesi gerektiğinin gözetilmemesi de hatalı olup, ayrı bir bozma nedenidir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.630.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.