Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

1. Taraflar arasındaki “kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf isteminin reddine, davacı idare vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı düzeltilmek suretiyle esas hakkında yeniden karar verilmesine ilişkin hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Davacı idare vekili dava dilekçesinde; davalıya ait ... ili ... ilçesi ... köyü 155 ada 32 parsel sayılı taşınmazın tamamı hakkında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınan kamu yararı kararına istinaden kamulaştırma kararı verildiğini, taraflarca bedel üzerinde anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın bedelinin tespit edilmesini ve ... Makina İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; taşınmaza idarece belirlenen bedeli kabul etmediklerini belirterek kamulaştırma bedelinin yeniden tespitini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesi Kararı:

6. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.05.2019 tarihli ve 2018/526 E. 2019/352 K. sayılı kararı ile; taşınmazın m2 birim değeri 76,91TL üzerinden davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin 1.473.433TL olarak tespitine, kıymet takdir raporu ile tespit edilen kamulaştırma bedeli arasındaki fark bedelin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına, taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:

7. İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

8. ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 04.03.2021 tarihli ve 2019/2993 E. 2021/463 K. sayılı kararı ile; “…Dava, 2942 S.K'nun 10. maddesine göre açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Arazi niteliğindeki taşınmaza, dava tarihindeki İlçe Tarım Müdürlüğü verileri esas alınarak, yöredeki münavebe desenine uygun şekilde ürünler seçilmek suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesi isabetlidir. Taşınmaz fiilen sulanmasa bile ... ilinin ılıman havası, nem oranı yıllık yağış ortalamasına ve arazinin az olmasına göre kuru arazilerde sulanabilen arazilerde yetişen bir kısım ürünlerin yetiştirilebildiği gözetildiğinde, uygulanan kapitalizasyon faiz oranı makuldür. Ancak, aynı yöreden geçen dava dosyalarında dairemiz 73,84 TL/m2 birimi fiyatını benimsemiştir. Bedel tespit davalarının temel amacı kamulaştırılan taşınmazın gerçek değerini bulmak olup yukarıda ifade edildiği gibi dairemize intikal eden diğer dosyalarda objektif değer artış oranı % 20 olarak uygulanmış olup eldeki davada ise bu oran % 25 şeklinde uygulanması suretiyle fazla bedel takdir edilmiştir. Bu husus, hukuka uygun ulunmamış ise de yeniden yargılamayı gerektirmediğinden %20 objektif değer artış oranı üzerinden dairemizce re'sen hesaplama yapılarak HMK'nın 353/1/b/2 maddesi gereğince yeni hüküm kurulması gerekmiştir. İlk derece mahkemesinin hükme esas alınan bilirkişi raporunda objektif değer artışı uygulanmaksızın taşınmazın m2 birim bedeli 61,53TL olarak hesaplanmıştır. Bu bedele yukarıda yapılan açıklama doğrultusunda aynı yöreden geçen dosyalarda olduğu üzere %20 objektif değer artışı uygulanarak (61,53 TL/m2 x %20) = 73,84 TL/m2 bulunmuştur. Netice olarak kamulaştırma bedeli de 1.414.617,85 TL (73,84 TL/m2 x 19.157,88 m2) olarak hesaplanmakla bu miktarın kamulaştırma bedeli olarak tespitiyle yeni hüküm kurulmuştur. Önemle belirtmek gerekir ki, AYM nin Resmi Gazetede 27.11.2020 günü yayımlanan iptal kararıyla KK m.10/8'in dördüncü cümlesinin iptal edilmesi sebebiyle kıymet takdirini aşan kısmın da davalıya peşin olarak ödenmesi gerektiğinden bu durum HMK m.355 bağlamında ele alınarak üçer aylık vadeli hesaba yatırılan kısmında kararla birlikte davalıya ödenmesine ilişkin hüküm tesis edilmiştir. Ayrıca, Kamulaştırma Kanunu'nun 29. maddesi "10.uncu madde uyarınca mahkeme heyetinin harcırahları, 15'nci madde uyarınca mahkemece oluşturulan bilirkişilerin ve keşifte dinlenilen muhtarın mahkemece takdir edilecek ücretleri ile tapu harçları ve bu Kanunun gerektirdiği diğer giderler kamulaştırmayı yapan idarece ödenir" şeklindedir. Yargı kararlarında ve doktrinde tartışmalı olan husus davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilip edilmeyeceği ve vekalet ücretinin maddede belirtilen diğer giderler kapsamında kabul edilip edilmemesine ilişkindir. Yargılama giderleri 6100 sayılı HMK'nın 323. maddesinde düzenlenmiş olup maddenin 1/ğ bendinde vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti belirtilmektedir. Avukatlık ücreti 1136 sayılı Avukatlık Kanunu, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve HMK' da düzenlenmektedir. Yasa koyucu idarenin sorumlu olduğu yargılama giderlerini belirlerken amacı tüm yargılama giderlerini kapsama almak olsa idi, açıkça bu hususu belirtirdi. Dolayısıyla "bu kanunun gerektirdiği diğer giderler" ibaresinin vekalet ücretini kapsadığını kabul etmek kanunun lafzı ve amacı dışında geniş bir yorum olursa da; HGK'nın 2019/5-241 Esas 2019/560 Karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 23/10/2018 tarih 12055/17 başvuru nolu ...(Türkiye kararı ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 2018/13133 Esas 2019/17685 Karar sayılı kararı doğrultusunda davacı idare lehine vekalet ücreti hükmedilmemelidir….Davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, A-)HMK 353/1.b-2 maddesi gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/526 esas, 2019/352 karar sayılı ilamının kaldırılmasına, B-)Davanın kabulü ile, 1-Kamulaştırma bedelinin 1.414.617,85TL olarak tespitine, 2-İlk derece mahkemesi kararıyla ödenmesine karar verilen 1.072.841,28TL.nin mahsubuyla 3'er aylık vadeli hesaba yatırılan 341.776,58TL.nin davalıya derhal ödenmesine, -Vadeli hesaba yatırılan bedelin nemasının da davalı hak sahiplerine ödenmesine, Bu hususta talep olması durumunda ilgili bankaya müzekkere yazılmasına, 3-Davacı idare tarafından fazla yatırılan 58.815,14TL.nin davalı tarafa işlemiş faiziyle ödenmişse ödendiği tarihe kadar işlemiş faiziyle,işlemiş faiz yoksa faizsiz olarak davalı taraftan alnırak davacı idareye verilmesine, ödenmemişse davacı idareye iadesine, 4-Kıymet takdir raporuyla belirlenerek davalılara ödenen 1.072.841,28TL.ye davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrası olan 26.04.2019'den ilk derece mahkemesi karar tarihi olan 23.05.2019'e kadar; 3'er aylık vadeli hesaba yatırılan 341.776,58TL.ye ise 26.04.2019'den istinaf karar tarihi olan 04.03.2021'e kadar yasal faiz yürütülmesine, 5-... ili, ... ilçesi, ... köyü 155 ada, 32 parsel sayılı taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile davacı ... Makina İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına tapuya kayıt ve tesciline,…” oy çokluğu ile karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

9. ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

10. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 19.01.2022 tarihli ve 2021/6240 E. 2022/418 K. sayılı kararı ile; “…Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arazi niteliğindeki ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 155 ada 32 parsel sayılı taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir.

Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz istemi yerinde değildir.

Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede ise;

1-Dairemize aynı bölgeden intikal eden dosyalarda kuru arazide münavebeye 2. yıl ürünü olarak karpuz ürününün alındığı ve bu ürünün münavebeye alınmasının ... İlçe ... Müdürlüğü'nün 29.01.2019 gün ve 133056 sayılı yazısı ekindeki münavebe cetveli ile de uyumlu olduğu halde, yazılı şekilde 2. yıl ürünü olarak münavebeye buğday ürünü alınan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulması,

2-Dava konusu taşınmaza bitişik ve benzer özellikte bulunan, aynı asfalt yola cepheli olan 155 ada 30 parsele aynı değerlendirme tarihi itibariyle %25 oranında objektif değer artırıcı unsur uygulanmak suretiyle değer biçildiği ve bu oranın Dairemizin 2021/4138 E.-11501 K. sayılı ilamı ile denetimden geçtiği anlaşıldığından, dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda yazılı özellikleri gözetildiğinde belirlenen çıplak m² birim bedeline %25 oranında objektif değer artırıcı unsur uygulanması gerekirken daha düşük oranda uygulanmak suretiyle eksik bedele hükmedilmesi,

Doğru görülmemiştir,…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

11. ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 11.05.2022 tarihli ve 2022/732 E. 2022/1164 K. sayılı kararı ile; aynı yöreden geçen dava dosyalarında 73,84TL/m2 birimi fiyatının benimsendiği, diğer dosyalarda objektif değer artış oranı % 20 olarak uygulanmış olup eldeki davada ise bu oranın % 25 şeklinde uygulanması suretiyle fazla bedel takdir edildiği, bu husus hukuka uygun bulunmamış ise de yeniden yargılamayı gerektirmediğinden %20 objektif değer artış oranı üzerinden re'sen hesaplama yapıldığı, ayrıca dosya içerisinde mevcut 133056 sayılı yazı ve tablonun incelenmesinde karpuz ürününün kuru arazilerde değil sulu ve taban arazide yer aldığının görüldüğü, 2017 yılı için de aynı şekilde olduğu, bilirkişi raporuna göre taşınmazın kuru marjinal tarım arazisi niteliği taşıdığı, bilirkişi heyetince münavebeye alınan ürünlerin tamamının kuru arazide yetişen ürünler olup, ürün maliyet cetveline göre de sulama masrafı gerektirmediği, karpuz ürününün incelenmesinde sulama masrafının bulunduğu, kamulaştırma bedel tespiti davalarında amacın taşınmazın dava tarihi itibariyle gerçek değerini bulmak olduğu, karpuz ürününün münavebeye esas alınıp %20 oranında objektif değer artış oranının uygulanması hâlinde taşınmazın m2 değerinin 120TL'ye çıkacağı, bölge koşullarına göre bu miktarın yüksek olduğu gerekçesiyle oy çokluğu ile direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

12. Direnme kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

13. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemine ilişkin eldeki davada;

1- Münavebeye ikinci yıl ürünü olarak karpuz ürününün mü yoksa buğday ürününün mü alınması gerektiği,

2- Dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda yazılı özellikleri gözetildiğinde belirlenen m2 birim bedeline %20 oranında mı yoksa %25 oranında objektif değer artışının uygulanması gerektiği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE:

A- Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;

I- 1 Numaralı Uyuşmazlık Yönünden;

14. Konunun açıklığa kavuşturulması için öncelikle 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun “Kamulaştırma bedelinin tespiti esasları” başlıklı 11. maddesine değinmek gerekmektedir.

15. Anılan maddede; “15 inci madde uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulu, kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal veya kaynağın;

a) Cins ve nevini,

b) Yüzölçümünü.

c) Kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurlarını ve her unsurun ayrı ayrı değerini,

d) Varsa vergi beyanını,

e) Kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerini,

f) Arazilerde, taşınmaz mal veya kaynağın (…) mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini.

g) Arsalarda, kamulaştırılma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerini,

h) Yapılarda, (…) resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesaplarını ve yıpranma payını,

ı) (Değişik: 19/4/2018-7139/27 md.) (İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/156; K.:2019/22 sayılı kararı ile) (İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/156; K.:2019/22 sayılı kararı ile) her bir ölçünün etkisi açıklanmak kaydıyla bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri,

Esas tutarak düzenleyecekleri raporda bütün bu unsurların cevaplarını ayrı ayrı belirtmek suretiyle ve ilgililerin beyanını da dikkate alarak Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kabul edilen değerleme standartlarına uygun, gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit ederler.

Taşınmaz malın değerinin tespitinde, kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kâr dikkate alınmaz.

Kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde, bu kamulaştırma sebebiyle taşınmaz mal veya kaynakta meydana gelecek kıymet düşüklüğü gerekçeleriyle belirtilir. Bu kıymet düşüklüğü kamulaştırma bedelidir” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.

16. Bu maddeye göre tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması hâlinde ekilecek ürünler ve münavebeye alınan bu ürünlerin elde edilmesi için yapılacak harcamalar göz önünde tutularak net gelirin hesaplanması ve bilimsel yolla değerinin bulunması, bedel tespitinde etkisi olan diğer tüm unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirtilip gösterilmek suretiyle kamulaştırma karşılığının tespit edilmesi gerektiği gibi, bu unsurların dayanakları olan belgelerin de getirtilmesi zorunludur.

17. Bilirkişi kurulu tarafından kamulaştırma bedeli; ekimi yapılan münavebe ürünlerin dekar başına verim ve masraf ile hasat dönemi toptan satış fiyatları, aynı yörede eşit olarak ve istatistiki bilgilere dayanan ve resmî kurum olan ilçe ... müdürlüğü verileri esas alınmak suretiyle tespit edilmelidir.

18. Bu açıklamalar çerçevesinde taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu uyuşmazlık dışı olan eldeki davada, bilirkişi kurulu raporunda toprak, topografik yapı ve mevcut ekolojik şartlar çerçevesinde dava konusu taşınmazda aynı yıl içerisinde kış döneminde bakla (90 gün), hemen arkasından bamya (100 gün) ekilebildiği, nadasa yer verilmeksizin ikinci yıl buğday ekilmek suretiyle uygun bir ekim nöbeti izlenebileceği belirtilmiş olup, anılan münavebe ürünleri ... İlçe ... Müdürlüğünün 2018 yılı için hazırlanan münavebe sistemi ile uyum arzetmektedir.

19. Her ne kadar Özel Daire bozma kararında münavebeye ikinci yıl ürünü olarak karpuz ürününün alınması ve bu doğrultuda kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, resmî veri niteliğindeki ... İlçe ... Müdürlüğünün 2018 yılı için hazırlanan münavebe sistemi tablosunda karpuzun sulu ve taban arazide yer aldığı, karpuz ürünü yönünden ürün maliyet cetvelinde sulama masrafının bulunduğu anlaşılmıştır.

20. Bu itibarla bölge adliye mahkemesince kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza dava tarihindeki ilçe ... müdürlüğü verileri esas alınmak suretiyle yöredeki münavebe desenine uygun ürünler seçilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

21. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, karpuz ürününün kuru arazide de yetişmesinin mümkün olduğu, ... bölgesinin bol miktarda yağış aldığı, bu nedenle Özel Daire bozma kararında belirtilen nedenlerle hükmün bozulması gerektiği yönünde görüş ileri sürülmüş ise de bu görüş, yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.

22. Hâl böyle olunca bölge adliye mahkemesince 1 numaralı uyuşmazlık yönünden yukarıda açıklanan hususlara değinilerek verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olup yerindedir.

23. Ne var ki davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

II- 2 Numaralı Uyuşmazlık Yönünden;

24. 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11. maddesinde (§15), kamulaştırılan taşınmazın bedeli belirlenirken taşınmazın değerini etkileyen tüm unsurların dikkate alınması ilkesi benimsenmiştir.

25. Kanun’un lafzı ve ruhu göz önüne alındığında ana ilke taşınmazın ve üzerinde bulunan muhtesatın gerçek değerinin tespit edilmesidir.

26. Esasen Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının (Anayasa) 46. maddesinin 1. fıkrasında, “Devlet ve kamu tüzelkişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir” düzenlemesine yer verilmiş ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu Tasarısı gerekçesinde de, 11. maddede sayılan ölçütlerin Anayasa’nın 46. maddesindeki unsurlar göz önünde tutularak düzenlendiği belirtilmiştir.

27. Bu nedenle arazi olarak net gelir esasına göre değeri tespit edilen taşınmaza Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-ı bendine göre objektif değer artırıcı unsur nedeniyle ekleme yapılabilir. Taşınmazın konumu, yerleşim alanlarına ve yola yakınlık gibi unsurların objektif değer artırıcı unsur olarak kabulü mümkündür. Dolayısıyla bilirkişi kurulu raporunda, bedel tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri, her bir ölçünün etkisini açıklamak kaydı ile bir kısıtlama olmadan objektif değer artırıcı unsurları ayrı ayrı belirterek taşınmaz malın değeri tespit edilmelidir.

28. Somut uyuşmazlıkta dava konusu taşınmazın asfalt yola cepheli olduğu ve ayrıca aynı asfalt yola cepheli olan komşu 155 ada 30 parsel sayılı taşınmaza aynı değerlendirme tarihi itibariyle %25 oranında objektif değer artırıcı unsur uygulanmak suretiyle Özel Dairenin de denetiminden geçtiği anlaşılmakla, dava konusu taşınmaz yönünden bölge adliye mahkemesince tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun %25 oranında olacağı gözetilmeden, objektif değer artış oranının daha düşük uygulanması isabetsizdir.

29. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, bölgede kamulaştırılan taşınmazlar için objektif değer artış oranının büyük ölçüde %20 oranında alındığı, buna göre kamulaştırma bedellerinin belirlendiği, objektif değer artış oranının bölge adliye mahkemesince %20 olduğu kabul edilerek bedelin belirlenmesinin toplanan delillere göre uygun olduğu, bu yönden de direnme uygun bulunarak miktar incelemesi yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerektiği yönünde görüş ileri sürülmüş ise de bu görüş, yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.

30. Hâl böyle olunca iki numaralı uyuşmazlık yönünden Hukuk Genel Kurulunca benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

31. Bu nedenle objektif değer artış oranına ilişkin olarak verilen direnme kararı bozulmalıdır.

B- Davacı idare vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;

32. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında davacı idare vekilinin direnilen kısım bakımından temyiz ve bozma talebinin bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacı idare vekilinin temyiz istemi yönünden inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesinin gerekip gerekmediği hususu tartışılmıştır.

33. Somut olayda davacı idare vekili temyiz dilekçesinde bölge adliye mahkemesi direnme kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle onanmasını, tespit edilen m2 değerinin yüksek tespit edilmiş olması nedeniyle bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

34. Hâl böyle olunca davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin direnme kararını temyiz mahiyetinde olmayıp, direnme kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin olduğu anlaşılmakla temyiz dilekçesinin incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesi gerekmektedir.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

I- A-I bendinde (§14-23) gösterilen gerekçelerle (1) numaralı uyuşmazlık yönünden direnme uygun olduğundan, davalı vekilinin diğer temyiz itirazları ile ilgili inceleme yapılması için dosyanın YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE 29.11.2022 tarihinde ilk görüşmede oy çokluğu ile,

II- A-II bendinde (§24-31) gösterilen gerekçelerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile (2) numaralı uyuşmazlık yönünden direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi gereğince BOZULMASINA 20.12.2022 tarihinde yapılan ikinci görüşmede oy çokluğu ile,

III- B bendinde (§32-34) gösterilen gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin incelenmek üzere YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE 29.11.2022 tarihinde ilk görüşmede oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY

Bilirkişi kurulu raporunda kamulaştırmaya konu taşınmazın köy yerleşim alanı dışında bulunduğu, köy merkezine 4000 metre, ilçe merkezine 4072 metre, ... – ... yoluna 2000 metre, ... ... yoluna 3.369 metre mesafede olduğu, asfalt yola cephe olup ulaşım sorunu olmadığı, ... - ... otoyolunun gerçekleştirilmesi, ... ili sınırlarında 7 OSB alanının ilan edilmesi hususları taşınmazın değerini etkileyen objektif faktörler olarak sayılmış ve taşınmazın asfalt yola cephesinin olması unsuruna özellikle yer verilerek objektif değer artış oranının %25 olduğu belirtilmiştir.

İlk derece mahkemesince de bu oran esas alınarak karar verilmiş ise de bölge adliye mahkemesince bu oranın %20 olduğu kabul edilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Temyiz talebi üzerine yapılan incelemede; taşınmaza bitişik ve benzer özellikte bulunan 155 ada 30 parsele aynı değerlendirme tarihi itibarıyla %25 oranında objektif değer artırıcı unsur uygulanmak suretiyle değer biçildiği ve Yargıtay denetiminden geçerek kararın kesinleştiği dava konusu taşınmaz için de aynı oranın uygulanması gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiştir.

Bölge adliye mahkemesince bölgede kamulaştırılan taşınmazlar için bu oranın %20 olduğu kabul edilerek kararlar verildiği ve kesinleştiğinden söz edilerek önceki hükümde direnilmiştir.

Bölgede kamulaştırılan taşınmazlar için objektif değer artış oranının büyük ölçüde % 20 oranında alındığı ve buna göre kamulaştırma bedellerinin belirlendiği bozma kararında belirtilen dosyada ise %25 oranın esas alındığı anlaşılmaktadır.

Bilirkişi raporunda objektif değer artışına esas olarak gösterilen diğer unsurlar bölgedeki taşınmazlar bakımından benzer olduğu hâlde, dava konusu taşınmazın sadece asfalt yola cepheli olması unsuru esas alınarak %20 yerine %25 oranı belirlenmiştir. Bölgedeki taşınmazlar için diğer yollara veya sözü edilen asfalt yola cepheli başka taşınmazlar da mevcut olduğu hâlde bu oranlar %20 olarak belirlenmiştir. Başka bir dosyada %25 oranının kesinleşmesi o dosyaya özgü nedenlerle özellikle istinaf sebepleriyle bağlılık, usulî kazanılmış hak veya başkaca usulî nedenlerle de meydana gelebileceğinden diğer taşınmazlar için oluşmuş genel kabul görmüş oranlar var iken münferit bir veya bir kaç taşınmaz için kesinleşmiş %25 oranının esas alınması bölgede oluşan değerler ile uyumlu olmayacaktır.

Diğer bozma nedeniyle ilgili olarak; taşınmazın sulu arazi olmayıp kuru arazi olduğu bu nedenle karpuz ürününün münavebeye esas alınamayacağına yönelik olan direnme kararının uygun olduğu konusunda değerli çoğunluk ile aramızda görüş farklılığı yoktur.

Objektif değer artış oranı yönünden ise bu oranın bölge adliye mahkemesince %20 olduğu kabul edilerek bedelin belirlenmesi toplanan delillere uygun olup bu yönden de direnme uygun bulunarak miktar incelemesi yapılmak üzere dosyanın özel daireye gönderilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan bu oranın %25 olması gerektiği kabul edilerek Özel Daire kararı gibi bozma yönünde oluşan değerli çoğunluk görüşüne katılamıyorum.