İlk uygulanan kanunlardan biri 3116 sayılı Kanundan önceki dönemde yürürlüğe konulan…
Kanun’un 3. maddesine göre, yabani ağaçları aşılamak isteyen kimseler, istediği parçanın…
Diğer yandan, anılan Kanun’un 20. maddesine göre, “Kanunun intişar ettiği tarihe…
Buna ek olarak,14.06.1934 tarih ve 2510 sayılı İskân Kanunu ile birçok alan orman…
İlk orman kanunu olan 3116 sayılı Kanunu’nun 16. maddesi Devlet ormanlarının devir…
Orman sınırının değiştirilerek belli nitelikteki orman arazilerinin orman sınırı…
Halen yürürlükte bulunan Çay Kanunu ise 4/12/1984 tarih ve 3092 sayılı Çay Kanunudur.…
Yukarı özetlenen yasal hükümler birlikte değerlendirildiğinde, çay tarımı yapılacak…
Orman sınırları dışına çıkarma işleminin yapılmasına temel oluşturan bir başka uygulama…
3573 sayılı Kanun’un 2, 3, 4, 5 ve 6. maddeleri Devlet ormanları içinde yer alan…
“Bu sahalarda yabanî zeytin ağaçlarını aşılamağa talib olacakların aşılayacakları…
Ancak, 3573 sayılı Kanun’un anılan maddeleri 1995 yılında yürürlüğe konulan 4086…
Bir diğer uygulama ise 24.03.1950 tarih ve 5653 sayılı makilik alanlar hakkında kanun…
A) Sazlıklar, B) Yöresinin özelliği yüzünden orman yapılamıyan yerler, C) Her çeşit…
1950 yılında yürürlüğe giren 5653 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile, 4785 sayılı Kanunun…
Tüm bu gelişmeler sonucunda, önemli miktarda arazi orman sınırı dışına çıkarılmış…
1961 Anayasasının 131. maddesi ile ormanların korunması ve geliştirilmesi konusunda…
Devlet ormanları, kanuna göre Devletçe yönetilir ve işletilir. Devlet ormanlarının…
Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. …
Ormanlar içinde veya hemen yakınında oturan halkın kalkındırılması ve ormanı koruma…
Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir ve bu yerlerde başka çeşit tarım…
Orman suçları için genel af çıkarılmaz; ormanların tahribine yol açacak hiçbir siyasî…
Ancak, yukarıdaki düzenleme Anayasada uzun süre kalamamış ve 1970 yılında esaslı…
Maddeye göre, kural olarak orman sınırlarında hiçbir daraltma yapılamaz. Ancak, bilim…
1961 Anayasası’nda 1970 yılında yapılan değişiklikle başlatılan orman sınırları dışına…
1744 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2. maddesi değiştirilmiş…
Maddeye göre; “15/10/1961 gününden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden;…
a) Su ve toprak rejimine zarar vermeyen, orman bütünlüğünü bozmayan, tarla, bağ, meyvalık, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (antepfıstığı) gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar bulunan yerler ile otlak, kışlak ve yaylak haline gelmiş yerler,…
b) Şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim sahaları, Orman sınırları dışına çıkarılır.…
Evvelce sınırlaması yapılmış ve fakat yukarıdaki fıkra hükümlerine uymadığı Orman Bakanlığınca veya vaki müracaatlar üzerine anlaşılan sınırlamaların düzeltilmesi, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç on yıl içinde orman kadastro komisyonlarınca yapılır. Bu düzeltme sonucu orman sınırlan dışına çıkarılacak yer, sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder.…
Yeniden yapılacak orman kadastrosunda da bu madde hükümleri uygulanır.…
Geçici 1 inci maddeye göre bildirilecek gerekçeli mütalâalarda, bu maddede yazılı hükümleri uygulamaya Orman Bakanlığı yetkilidir.…
Bu madde hükümleri yanan orman sahalarında hiç bir suretle uygulanmaz.…
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin şekil ve esaslar Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç 6 ay içinde yürürlüğe konulacak tüzükle belli edilir.”…
1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunu’nun 2. maddesinin uygulanması 10…
1961 Anayasası’ndan sonra 1982 Anayasası’nın 31.12.1982 tarihinde yürürlüğe girmesi…
Maddeye göre, “…Aşağıda belirtilen durum ve şartlara uyan yerler; Devlet eliyle ihya edilerek kısmen veya tamamen orman içi köyler halkının yer
A) Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tesbit edilen yerler,…
B) 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden; su ve toprak rejimine zarar vermeyen, orman bütünlüğünü bozmayan, tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (Antepfıstığı) gibi çeşitli tarım alanları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim sahaları.…