743 sayılı Medeni Kanunun “Mülkiyet ve irtifak hakkı” başlıklı 679/II’nin eski hali;…
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
1. Yeraltı Sularının Hukuki Niteliği
1926 tarihli 743 sayılı mülga Medeni Kanun’daki 644. ve 679. maddelerinin su kaynakları…
Aynı Kanunun 644. maddesi; “Bir arza malik olmak, onu kullanmakta faydalı olacak derecede altına ve üstüne malik olmağı tazammun eder. Kanuni takyitler müstesna olmak üzere bu mülkiyet, yapılan ve dikilen şeyleri ve kaynakları dahi şamil olur.” …
Kanun koyucu, kanunun ilk yürürlüğe girdiği tarihte su kaynaklarını kaynaklar ve…
Yeraltı sularını kaynaklarla aynı hukuki rejime tabi tutan 743 sayılı Medeni Kanunun…
167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanunun, 1. maddesine göre yeraltı suları umumi…
2001 tarihli 4721 sayılı Medeni Kanun’un 756. ve 761. maddeleri arasında kaynak ve…
Kanunun 756. maddesi şu şekildedir;…
“Kaynaklar, arazinin bütünleyici parçası olup, bunların mülkiyeti ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılabilir.…
Başkasının arazisinde bulunan kaynaklar üzerindeki hak, bir irtifak hakkı olarak tapu kütüğüne tescil ile kurulur.…
Yeraltı suları, kamu yararına ait sulardandır. Arza malik olmak, onun altındaki yeraltı sularına da malik olmak sonucunu doğurmaz.…
Arazi maliklerinin yeraltı sularından yararlanma biçimi ve ölçüsüne ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.”…
Gerek 743 sayılı Medeni Kanununda değişiklik yapan 138 sayılı kanun hükmü gerek 167…
Anayasa Mahkemesi yeraltı sularının hukuki niteliği hakkında şu tespitlerde bulunmuştur
“167 sayılı Yeraltı suları Hakkında Kanun’un 5. maddesinde “... ilan edilmiş yeraltı suyu işletme sahaları dışında her arazi sahibi, arazisinde yeraltı suyu aramak, suyu bulduktan sonra, bunun kendi faydalı ihtiyaçlarına yetecek miktarını kullanmak hakkına maliktir.”’ diyen hükümden kaynaklanan ve Devletin özel emlâki dışında olup tabii kamu emlâki arasında bulunan yararı kamuya ait sulardan, objektif hukukun koyduğu esaslar doğrultusunda…
Yüksek Mahkemede, yukarıda verdiğimiz gerekçeyle, görüşümüze paralel bir yaklaşım…