Ev Hayvanları Üzerindeki Paylı Mülkiyetin Kazaî (Yargısal) Paylaşım Yoluyla Sona Ermesi
Dr. Öğr. Üyesi İlknur SERDAR(1)
Türk Medeni Kanununda paylı mülkiyete ilişkin bir sona erme hâli olan “paylaşma” 698 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Her paydaşın paylı mülkiyetin sona erdirilmesini bir başka deyişle paylaşmayı isteme hakkı mevcuttur. Paydaşlardan birisi bu hakkını kullandığında diğer paydaşlar buna uyarlar ve paylı mülkiyet konusu eşyanın paylaşımı üzerinde de anlaşırlarsa bu anlaşmaya uygun şekilde paylaşım gerçekleşir. Eğer paydaşlar paylaşım talebine uymazlarsa ya da paylaşımın nasıl yapılacağı hususunda anlaşamazlarsa paylaşımın mahkeme tarafından sağlanması için dava açılır. Bu durumda kazaî (yargısal) paylaşma söz konusu olur.
Paydaşların anlaşamaması sonucu iş mahkemeye intikal ettiğinde Türk Medeni Kanununun hükümleri çerçevesinde hâkimin paylaşmayı ancak iki şekilde yapma imkânı vardır. Bunlar aynen ve nakden paylaşımdır (TMK md 699). Yani paylı mülkiyet konusunun paydaşlar arasında aynen bölünerek paylaştırılması bu mümkün değilse veya bölme istemi hâkim tarafından durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı mülkiyet konusu malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine imkân yoksa hâkimin açık artırmayla satışa hükmetmesi gerekir. Açık arttırma sonucu satıştan elde edilen bedel paydaşlara payları oranında bölüştürülür.
Türk Medeni Kanunu hükümleri içerisinde hayvanların eşya sayılmayacağına ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Her ne kadar hayvanların eşya sayılmayacağına dair bir hüküm yer almasa da 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda yer alan düzenlemeler kapsamında (özellikle md. 4, md 24) doktrinde hayvanların eşya sayılmayacağına ilişkin görüş mevcut olmakla birlikte, hukukumuzda hayvanlar hukuken eşya olarak kabul edilmektedir. Hâl böyle olunca bir hayvanın paylı mülkiyete konusu olması durumunda Türk Medeni Kanununun paylı mülkiyete ilişkin hükümleri geçerli olacaktır. Paydaş/paydaşlar paylaşma hakkını kullanırsa ve uyuşma Sayfa 92 sağlanamazsa paylı mülkiyet konusu olan hayvanın paylaşımı ancak kazaî (yargısal) yol ile sağlanacaktır. Aynen paylaşım mümkün olmadığında hâkimin elindeki tek imkân, nakden paylaşımı sağlamaktır. Yani hayvan açık artırma yoluyla satılıp, satış parası paylaştırılacaktır. Özellikle bir ticari amaç, bir kazanç beklentisi olmayan, sadece duygusal bir amaçla edinilmiş olan ev hayvanlarının bu şekilde paylaşımı, uyuşmazlığı sonlandırmada uygun bir çözüm yolu sunmamaktadır.
Ev hayvanlarının üzerinde paylı mülkiyet tesisi, sözleşme yoluyla rızaî şekilde olabileceği gibi kanunen tesis edilmiş de olabilir. Örneğin; miras ortaklığında elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi durumunda tereke içinde yer alan ev hayvanı üzerindeki mülkiyet paylı mülkiyet olacaktır. Daha sıklıkla görülen kanun hükmüyle paylı mülkiyetin tesisi ise, ev hayvanının evlilik birliği içinde edinilmiş olması hâlidir. Kanuni mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminde; eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen malların, onların paylı mülkiyetinde sayılacağı kabul edilmektedir (TMK md.222/2). Bunun yanında, Kanun koyucu, TMK md. 226/2’de eşlerin paylı mülkiyetinde yer alan bir malın eşlerden birisinin, daha üstün bir yararı olduğunu ispat etmek ve diğerinin payını ödemek suretiyle malın kendisine verilmesini isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Bu durumda bir ev hayvanı, ister sözleşme, ister TMK md. 222/2 hükmü gereğince eşlerin paylı mülkiyetinde ise, paylı mülkiyetin sona erdirilmesinde hâkimin şartların oluşması halinde ev hayvanını eşlerden birisine verme imkânı söz konusu olacaktır. Ev hayvanı üzerindeki paylı mülkiyetin sonlandırılması hususunda hâkime TMK md. 226/2 hükmü, TMK md 699 hükmüne kıyasla çok daha uygun bir çözüm yolu sunmaktadır.
Hayvanların eşya olmadığını Medeni Kanunlarında düzenlemiş olan İsviçre (ZGB 641a) ve Almanya’da (BGB § 90/a) bu hükmün hemen devamında hayvanlar için özel bir düzenleme mevcut olmadığında, eşyaya uygulanabilen hükümlerin hayvanlar için de geçerli olacağı belirtilmiş bulunmaktadır. Bu nitelikte bir düzenleme, paylı mülkiyete konu olan ev hayvanının paylı mülkiyetin sona erdirilmesinde hâkimin paylaşımı nasıl yapacağına ilişkin bir yenilik getirmemektedir. Çünkü bu tür uyuşmazlıklarda gidilecek hüküm yine paylı mülkiyetin paylaşımına ilişkin hükümlerdir (Hukukumuz açısından düşünülürse TMK md 699; şartları mevcutsa TMK 226/2). Bu noktada İsviçre, paylı mülkiyete konu ev hayvanlarının paylaşımı hakkında özel bir hükümle konuyu düzenlemiştir (ZGB 651a). Bu düzenleme ile Sayfa 93 hâkime, ev hayvanlarının konusunu oluşturduğu paylı mülkiyetin sona erdirilmesinde hayvanın menfaatlerini de gözeterek, hayvanın paydaşlardan birisine özgülenmesine karar verme imkânı sağlamıştır.
Ev hayvanları ile kurulan duygusal ve sosyal bağ nedeniyle paylı mülkiyet konusu ev hayvanlarının paylaşımı uyuşmazlık konusu olup hâkim önüne geldiğinde paylı mülkiyetin paylaşma biçimini düzenleyen Türk Medeni Kanundaki hükümler uygun bir çözüm ortaya koyamamaktadır. Bu noktada hem ev hayvanın hukuki statüsü hem de paylı mülkiyet konusu olması hâlinde paylaşmanın hâkim tarafından hangi kriterlere göre yapılması gerektiği, hangi hükümlerin uygulanacağı, nasıl bir hukuki düzenlemenin yapılması gerektiği gibi hususların değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Sayfa 94
Dipnotlar
- (1)
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.