BİRİNCİ BÖLÜM
Umumi Hükümler
Basın serbesttir.
Basılmış eserlerle bunların neşri bu kanunda yazılı hükümlere tabidir.
Bu kanun hükümlerine göre basılmış eserlerden maksat neşredilmek üzere tabi aletleriyle basılan veya sair her türlü vasıtalarla çoğaltılan yazılar ve resimler gibi eserlerdir.
Gazetelere, haber ajansları neşriyatına ve belli aralıklarla yayınlanan diğer bütün basılmış eserlere bu kanunda «mevkute» denir.
Basılmış eserlerin herkesin görebileceği veya girebileceği yerlerde gösterilmesi veya asılması veya dağıtılması veya dinletilmesi veya satılması veya satışa arzı «neşir» sayılır.
Fiilin ayrıca suç teşkil etmesi hali müstesna olmak üzere, basın suçu neşir ile vücut bulur.
Her basılmış eserde o eserin yayın yeri, yılı ve tâbin, varsa nâşırın adları ve işyerleri gösterilir.
İlân, tarife, sirküler ve emsâli hakkında bu hüküm uygulanmaz Mevkutelerde ayrıca basıldığı tarih ile sahibinin ve yazı işlerini fiilen idare eden sorumlu müdürün ve bunlar mutaaddıt ise idare ettikleri kısım ile birlikte her birinin adları gösterilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Mevkute Yayımı
Her mevkutenin yazı işlerini fiilen idare eden sorumlu müdürü bulunur.
Yayının muhtelif kısımlarını idare için ayrı sorumlu müdürler bulundurulabilir. Bu takdirde her sorumlu müdür kendi, idare ettiği kısımdan sorumlu olur.
Sorumlu müdür aşağıdaki şartları haiz olmalıdır:
1 - Türk vatandaşı ve lise tahsili görmüş olmak veya bu derecede tahsili bulunduğu resmen tevsik edilmiş olmak,
2 - 21 yaşını bitirmiş bulunmak,
3 - Türkiye'de ikametgâh sahibi olmak ve devamlı oturmak,
4 - Devlet memuru, asker veya ordu mensubu bulunmamak, (Mesleki ve ilmi mevkuteler için bu şart aranmaz).
5 - Kısıtlı veya kamu hizmetlerinden yasaklı olmamak,
6. Ağır hapis, taksirli suçlar hariç olmak üzere beş yıldan fazla hapis cezalarından biriyle veya yayın tehdidiyle para ve menfaat temini, hırsızlık, sahtecilik, dolandırıcılık, inancı kötüye kullanma, yalan yere şahadet, yalan yere yemin etmek, iftira, suç tasnii, resmi mercileri iğfal, müstehcen ve hayasızca yayın, fuhşuyata tahrik, hileli iflas, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, istimal ve istihlak kaçakçılığı suçu dışındaki kaçakçılık suçlarından veya bu Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan suçlar ile bu suçlara tahrik ve teşvikten hüküm giymemiş olmak,
7 - Geçici olarak kamu hizmetlerinden yasaklılık, genel emniyet gözetimi altında bulundurulmak veya sürgün cezasına hükümlülük hallerinden bu ceza veya tedbirler infaz edilmiş olmak.
Mesul müdürlük ile teşrii meclis âzalığı aynı şahıs üzerinde birleşemez,
Mevkute sahibinin, bu kanunun 5 inci maddesinin 1 inci bendindeki lise tahsili şartı müstesna olmak üzere aynı bentte ve diğer bentlerinde yazılı vasıf ve şartları haiz ve okur - yazar olması icabeder.
Mevkute sahibi mesul müdürlüğü deruhde eylediği takdirde 5 inci maddede yazılı bütün vasıf ve şartları haiz olması gerekir.
Mevkute sahibi mesul müdürlüğü deruhde etmez veya mesul müdürlük için kanunen aranan vasıf ve şartları haiz bulunmazsa bu takdirde mevkuteye bir mesul müdür tâyin etmek mecburiyetindedir.
Mevkuteyi neşreden cemiyet ise reisi; şirket veya bir teşebbüs ise en fazla hisseye malik olan; bunların teaddüdü halinde biri; sermayenin tamamı bir şahsa ait ise bu kimse veya sahip küçük ise kanuni mümessili bu kanun hükümlerince verilecek beyannamede sahip olarak gösterilir ve bu sahipler de bu kanunda yazılı hükümlere tabidirler.
Türkiye'de yabancı gerçek ve tüzelkişilerin mevkute çıkarması mahallin en büyük mülkî amirinin mütalaası üzerine İçişleri Bakanlığının müsaadesine bağlıdır. İçişleri Bakanlığı karar vermeden önce, Dışişleri Bakanlığının görüşünü de alır.
Türkiye’de faaliyet gösteren ve yukarıdaki fıkra kapsamına girmeyen yabancı devletlerin diplomasi temsilcileri ve konsoloslukları ile bunlara bağlı kuruluşlar ve uluslararası teşkilatın mevkute ve mevkute tanımına girmeyen basılı diğer eserleri yayınlamalarına, meri mevzuat, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve ikili anlaşmalar esasları uyarınca Dışişleri Bakanlığının görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığınca izin verilir.
Mevkute çıkarılması izne bağlı değildir Ancak, mevkutenin:
1 - Adını, yayın konusunu, ne vakitlerde çıkarılacağını ve idare yerini,
2 - Sahibinin ve varsa ayrı sorumlu müdür veya müdürlerinin veya kanuni temsilcilerin ad ve soyadlarını, uyruk ve ikametgâhlarını gösterir bir beyaname verilmesi mecburidir. Bu beyannameye tüzel kişi ise ortaklık mukavelesinin veya tesis senedinin veya dernek tüzüğünün onaylı bir örneği eklenir.
Beyanname, mevkute sahibinin ve ayrı sorumlu müdür veya müdürleri varsa onların da imzasını ihtiva eder.
Beyanname ve ekleri mevkute nerede çıkarılacaksa o yerin en büyük mülki amirliğine verilir.
Beyanname mülkî amirliğe doğrudan doğruya verilebileceği gibi noter aracılığı ile de tebliğ olunabilir. Mülkî amirlik verilen beyannameyi kabule ve mukabilinde bir alındı belgesi vermeye mecburdur. Beyanname noter aracılığı ile tebliğ olunduğu takdirde, tebliğ şerhi alındı belgesi yerine geçer.
8 inci maddede yazılı hususları tamamen veya kısmen ihtiva etmeyen veya kanunî nitelik ve şartları haiz olmayan kimseleri sahip veya sorumlu müdür olarak gösteren beyannameler verilmemiş sayılır ve keyfiyet beş gün içinde ilgiliye tebliğ edilir.
Beyanname verilmeden yayın yapılması veya beyanname verilip de yukarıdaki fıkra uyarınca verilmemiş sayılması veya beyannamedeki bilgi ve belgelerin doğru olmadığının anlaşılması hallerinde, mülkî amirlikçe Cumhuriyet savcılığı aracılığıyla, yayının durdurulması için asliye ceza mahkemesine başvurulur. Asliye ceza mahkemesi, en geç kırksekiz saat içinde yayının durdurulup durduramayacağı hususunda kararını verir.
Beyanname muhteviyatında vukua gelecek değişiklikler beş gün içinde dokuzuncu maddede yazılı mercie aynı usulle bildirilir.
Mesul müdür değiştiği takdirde yeni mesul müdürün imzasını taşıyan bir vesikanın beş gün içinde aynı mercie verilmesi lâzımdır.
Bu müddet zarfında bu kanuna göre mesul müdürlere terettüp eden mesuliyet yazı işlerini fiilen idare edene aittir.
Mevkute sahibinin hakkını başkasına devri yahut ölümü halinde yeni sahip bir ay içinde yeniden beyanname vermeğe mecburdur.
Tabi, mevkutenin her nüshasından ikişer tanesini neşri takip eden çalışma gününde, çıktığı yerin Cumhuriyet savcılığı ile en büyük mülkî amirliğine vermeye mecburdur.
Tabi'e bu yükümlülüğü yerine getirdiğine dair bir alındı belgesi verilir.
Mevkutelerde çalıştırılacak muhabirlerin bu kanunun 5 inci maddesinin 1, 2 ve 3 uncu bentleri hükümleri müstesna, diğer bentlerinde yazılı nitelik ve şartları haiz olmaları icabeder.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Mevkute sahibinin hakları
Beyannamenin verildiği tarihten bir sene içinde mevkute neşrolunmaz veyahut neşrolunmaya başladıktan sonra neşrine beş yıl müddetle ara verilirse beyanname hükümsüz kalır ve sağladığı haklar düşer.
Bir mevkutenin hususi fedakârlık ihtiyariyle elde edip yayınladığı haber yazı ve resimler mevkute sahibinden müsaade alınmadıkça neşirlerinden 24 saat geçmeden başka mevkuteler tarafından yayınlanamaz. Hususi fedakârlık ihtiyariyle elde edilen yazı ve resimler için mevkute sahibinden izin almak mecburidir.
Mevkute sahibi, mesul müdür ve yazı sahibi haber kaynaklarını açıklamaya zorlanamaz.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Basında mesuliyet
Basın yoluyla işlenen suçlardan dolayı ceza sorumluluğu:
1. Mevkutelerle işlenen suçlarda sorumluluk, suçu meydana getiren yazıyı veya haberi yazan veya resmi veya karikatürü yapan kimse ile beraber bu mevkutenin ilgili sorumlu müdürüne; 19 uncu maddeye aykırı hareket edilmesi halinde ise sözü edilen kişilerle birlikte mevkutenin sahibi olan gerçek kişiye ve mevkute sahibi olan anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı ile diğer şirket ve tüzel kişilere ait mevkutelerde tüzel kişiliğin en üst yöneticisine aittir. Ancak, sorumlu müdürler için verilen hürriyeti bağlayıcı cezalar, sürelerine bakılmaksızın para cezasına çevrilerek hükmolunur ve bu cezalar ertelenemez.
2. Sorumlu müdür, mevkutelerde müstear adla veya imzasız veya remizli imza ile yayınlanan yazı veya haber veya resim veya karikatür sahiplerinin adlarını bildirmek zorunda değildir. Sahibi belli olmayan veya sorumlu müdür tarafından en geç mahkemece yapılacak birinci sorgusu sırasında sahibi doğru şekilde açıklanmayan yazı veya haber veya resim veya karikatürden dolayı sorumluluk, birinci bent hükmüne bakılmaksızın, suçu vücuda getiren yazıyı veya haberi yazan veya resmi veya karikatürü yapan kimse gibi, sorumlu müdüre aittir.
3. Sorumlu müdür mevkutenin sahibi tarafından, rızasına aykırı olarak yayınlanan yazı veya haber veya resim veya karikatürden sorumlu değildir. Bu takdirde sorumlu müdür hakkındaki ceza sorumluluğu, yazı veya haber veya resim veya karikatürü yayınlatana aittir.
4, Mevkute tanımına girmeyen basılmış eserlerle işlenen suçlarda ceza sorumluluğu suçu oluşturan eserin yazarı, çevireni veya çizeni ile birlikte yayınlatana aittir. Ancak, yayınlatanlar için verilen hürriyeti bağlayıcı cezalar sürelerine bakılmaksızın para cezasına çevrilerek hükmolunur. Para cezasının hesabında 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci bendinde belirtilen miktarın aşağı haddi esas alınır. Yayınlatanlar için emniyet gözetimi altında bulundurma cezası verilmez.
Mevkute tanımına girmeyen basılı eserin sahibinin belli olmaması halinde sorumluluk, yukarıdaki fıkra hükmüne bakılmaksızın yayınlatana aittir. Eser; yazarı, çevireni ve çizeninin bilgi ve izni dışında yayınlandığı takdirde sadece yayınlatan, eseri vücuda getiren gibi sorumlu olur.
Yukarıda yazılı kişiler belli olmadığı veya bu kimseler aleyhine Türk mahkemelerinde dava açılamadığı takdirde sorumluluk, basana, basan da belli olmadığı takdirde satan ve dağıtana aittir.
Sahibinin rızası olmadıkça Türkiye'de yayımlanan yayınlardan aynen yapılacak iktibaslarda sorumluluk, iktibas edene aittir.
Kanunla yasaklanmış herhangi bir dille yayın yapılması halinde, sorumlu müdürlerle yayınlatanlar hakkında bu maddede öngörülen para cezasına çevrilerek hükmedilmeye ve emniyet gözetimi altında bulundurma cezası verilmeyeceğine ilişkin hükümler uygulanmaz.
Bu Kanun ile diğer kanunların basılı eserin sahip veya yayınlatanını cezaî veya hukukî bakımdan sorumlu kıldığı hallerde, sahip veya yayınlatan tüzelkişi ise, temsilen bir gerçek kişi gösterilmiş olsa bile sorumluluk tüzelkişiye aittir.
Basın yolu ile işlenen yalan haber, hakaret, sövme ve her türlü fiilden doğacak maddî ve manevî zararlardan, 16 ncı maddeye göre sorumlu olanlarla birlikte Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre mevkutelerde sahibi ve mevkute olmayanlarda naşiri; mevkute sahibi ile mevkute olmayanların naşirinin şirket olması halinde şirket ile birlikte anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı, diğer şirket ve tüzel kişilerde en üst yönetici müştereken ve müteselsilen sorumludur. Tazminat talebinin haklı görülmesi halinde tazminat miktarı, on milyar liradan az olmamak üzere fiilin ağırlık derecesine göre belirlenir. On milyar liralık alt sınır her yıl Maliye Bakanlığınca ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılır. Bu maddeye göre açılacak manevî tazminat davalarında hâkim tensip kararı ile birlikte bilirkişiyi de tayin eder ve davayı en geç altı ay içinde karara bağlar.
Zarar doğurucu fiilin işlenmesinden sonra mevkutenin devredilmesi, başka bir mevkute ile birleşmesi veya sahibi olan gerçek kişi ya da şirketin herhangi bir surette değişmesi halinde mevkuteyi devralan, birleşen ve her ne suretle olursa olsun mevkutenin sahibi gerçek kişiler ile anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı diğer şirket ve tüzel kişilerde en üst yönetici de, bu fiil nedeniyle hükmedilen tazminattan birinci fıkrada sayılanlarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Basılmış eser sahiplerinin dernek, vakıf ve benzeri tüzel kişiler olması halinde tüzel kişilikle birlikte yönetim organlarında yer alanlar hakkında da yukarıdaki hükümler uygulanır.
Bu maddeye göre açılan davalarda tazminata hükmedilmesi halinde, bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi üzerinden temerrüt faizine de hükmedilir.
Basın suçlarından mahkûm olanlar hakkında verilen kesin hüküm tamamen veya hulasaten aynı mevkutede ve eğer o mevkute çıkmıyorsa masrafı hükümlüye ait olmak üzere başka bir mevkutede neşrine hükmolunabilir.
Takibi şikâyete bağlı hususlarda yukarıki hükmün uygulanması şikâyetçinin isteğine bağlıdır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Cevap ve tekzip hakkı
I- Bir kişinin şeref ve haysiyetinin rencide edilmesi veya kendisiyle ilgili yalan haber verilmesi veya kendine hakaret edilmesi veya sövülmesi ya da gerçeğe aykırı hareket, düşünce ve söz izafesi suretiyle, açık veya kapalı şekilde bir mevkutede yayın yapılması halinde; ilgili veya temsilcisi yayının yapıldığı tarihten itibaren iki ay içinde imzasını taşıyan cevap veya düzeltme yazısını mevkutenin sorumlu müdürüne verebilir veya gönderebilir.
Sorumlu müdür, cevap veya düzeltme yazısını aldığı tarihten itibaren üç gün içinde mevkutenin sahibi olan gerçek kişiye veya anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanına, diğer şirket ve tüzel kişilerde en üst yöneticiye bildirir ve inceler; yayınlanmasına karar verdiği takdirde inceleme süresinin bitiminden sonra çıkacak ilk nüshada, metne hiçbir mülahaza ve işaret katmaksızın ve bu cevap veya düzeltme dolayısıyla herhangi bir mütalâa beyan etmeksizin aynen ve tamamen yayınlamaya mecburdur.
II - Cevap veya düzeltme, ilişkin olduğu yazının cevap verenle ilgili miktarının iki katından uzun olamaz. Ancak, yirmi satırdan az olan yazıların cevabı otuz satır olabilir. Mevkutenin birden fazla yerde basılması halinde, cevap veya düzeltmeye sebep olan yazının yayınlandığı ve dağıtıldığı yerdeki baskısının tüm nüshalarında cevap veya düzeltmeye yer verilir.
III - Cevap veya düzeltmenin zamanında yayınlanmaması halinde ilgili, yayınlanması gereken tarihten itibaren yirmi gün içinde evrakı ile birlikte bulunduğu yer sulh ceza hâkimine başvurur.
Sulh ceza hâkimi iki gün içinde, cevap veya düzeltmeyi; suç mahiyetinde olup olmadığı, yayın ile ilgisi bulunup bulunmadığı, Kanunda yazılı şekil ve şartları taşıyıp taşımadığı ve mevkuteye yapılan başvurunun yayından itibaren iki ay içinde yapılıp yapılmadığı cihetlerinden inceleyerek, cevap veya düzeltmenin yayınlanmamasına veya aynen ya da uygun göreceği değişiklikleri yaparak yayınlanmasına karar verir. Bu karar ilgililere tebliğ olunur.
Bu karara karşı ilgililer dört gün içinde asliye ceza hâkimine evraklarını da vermek suretiyle itiraz edebilirler. Asliye ceza hâkiminin (I) numaralı fıkradaki hususları da dikkate almak suretiyle iki gün içinde itirazı inceleyerek vereceği karar kesindir.
IV - Cevap veya düzeltmenin yayınlanmasına karar verildiği takdirde, kesin nitelikteki hâkim kararının, günlük mevkutelerde alındığı tarihi izleyen üç gün içinde, diğer mevkutelerde bu süre gözetilmek suretiyle ilk çıkacak nüshada yayınlanması zorunludur.
V - Cevap veya düzeltmenin öncelikle, cevaba sebebiyet veren yazının yayınlandığı sayfa ve sütunda veya bunların eş değerinde, okumayı güçleştirmeyecek şekilde, imla kurallarına uygun olarak, eş büyüklükte ve eş karakterde harflerle, cevap veya düzeltmeyi gerektiren yazı için başlık yapılmış veya resimler konulmuş ise, cevap veya düzeltmede tespit edilecek başlık veya resmin de yayınlanması gerekir.
VI - İlgilinin talebi veya hâkim kararı üzerine yayınlanan cevap veya düzeltmede, bu maddedeki şekil ve şartlara uyulmaması halinde ilgili, cevap veya düzeltmenin yayınlandığı tarihten itibaren yirmi gün içinde evrakı ile birlikte bulunduğu yer sulh ceza hâkimine başvurup cevap veya düzeltmenin bu maddedeki şekil ve şartlara uygun olarak yeniden yayınlanmasına karar verilmesini talep edebilir.
Sulh ceza hâkimi iki gün içinde, durumu inceler ve cevap veya düzeltmenin yeniden yayınlanmasına gerek olmadığına veya bu maddedeki şekil ve şartlara uygun olarak yeniden yayınlanmasına karar verir. Bu karar ilgililere tebliğ olunur.
Bu karara karşı ilgililer dört gün içinde asliye ceza hâkimine itiraz edebilirler. Asliye ceza hâkiminin iki gün içinde itirazı inceleyerek vereceği karar kesindir.
Cevap veya düzeltmenin şekil ve şartlara uygun olarak yeniden yayınlanmasına karar verildiği takdirde, sorumlu müdürün (IV) numaralı fıkra hükmüne göre hareket etmesi mecburidir.
Yeniden yayınlama kararı üzerine yapılacak yayınlarda da bu maddedeki şekil ve şartlara uyulmadığı takdirde, her defasında bu fıkra hükümleri ayrı ayrı tatbik olunur ve her aykırı davranış 29 uncu maddeye göre ayrı ayrı cezalandırılır.
VII - Devlet daireleri, kamu müesseseleri ve tüzelkişiler tarafından gönderilecek cevap veya düzeltmeler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır.
VIII - Cevap veya düzeltme hakkını kullanmadan ölen bir kimsenin bu hakkını varislerinden yalnız biri kullanabilir.
IX - Bu maddedeki tebliğler, ilgili talep ettiği takdirde memur vasıtası ile yapılır.
ALTINCI BÖLÜM
Ceza Hükümleri
4 üncü maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yazılı hususları göstermeyen sorumlular on milyar liradan elli milyar liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.
Bu hususları gerçeğe aykırı şekilde gösterenler ile sorumluların belirlenmesini veya mahkeme kararlarının uygulanmasını güçleştirecek şekilde değiştirenler, otuz milyar liradan doksan milyar liraya kadar ağır para cezasına mahkûm edilirler. Verilen para cezası ertelenemez.
9 uncu maddenin birinci fıkrası ile 11 inci madde hükümlerine aykırı hareket edenler, onmilyar liradan otuzmilyar liraya kadar ağır para cezasına mahkûm edilirler.
9 uncu maddenin son fıkrasına göre yayımı durdurulan mevkutenin yayınına beyanname vermeden devam edenler, yirmimilyar liradan altmışmilyar liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.
Hakikate aykırı beyanname veren kimse, fiil başka bir suç oluştursa bile yirmimilyar liradan yüzmilyar liraya kadar ağır para cezasına mahkûm edilir.
Onuncu maddede yazılı değişiklikleri zamanında bildirmiyenler hakkında on milyar liradan elli milyar liraya kadar ağır para cezası hükmolunur.
12 nci maddenin birinci fıkrası hükmünü yerine getirmeyenler hakkında otuzmilyar liradan yüzmilyar liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur.
13 üncü maddede yazılı şart ve vasıfları haiz olmayan kimseleri çalıştıranlar, onbeşmilyar liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasıyla cezalandırılırlar.
15 inci madde hükmüne riayet etmeyenler elli milyar liradan yüz milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılırlar.
On altıncı maddenin ikinci bendinde yazılı mecburiyete aykırı hareket edenler 3 aydan 1 seneye kadar hapis ve 500 Liradan 2000 liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılırlar.
18 inci maddede yazılı mahkeme hükmünü tebliğ edildiği tarihten başlamak üzere günlük gazetelerde üç gün içinde, diğer mevkutelerde bu müddet gözetilmek şartıyla çıkacak en geç ikinci nüshasında yerine getirmeyenler hakkında neşrin geciktiği her nüsha için yirmi milyar liradan yüz milyar liraya kadar ağır para cezası hükmolunur.
İlgilinin veya yetkili temsilcisinin talebi üzerine yayınlanan cevap veya düzeltmede, 19 uncu maddedeki şekil ve şartlara uyulmaması halinde failler hakkında üç milyar liradan beş milyar liraya kadar ağır para cezasına hükmedilir.
Cevap veya düzeltmenin yayınlanmasına dair 19 uncu maddenin (III) numaralı fıkrasına göre verilen hâkim kararına rağmen, neşirden imtina olunması halinde faillere on milyar liradan yirmi milyar liraya kadar ağır para cezası; yayınlanan cevap veya düzeltmenin 19 uncu maddedeki şekil ve şartlara uygun olmaması halinde ise faillere beş milyar liradan on milyar liraya kadar ağır para cezası verilir.
Cevap veya düzeltmenin 19 uncu maddedeki şekil ve şartlara uygun olarak yeniden yayınlanmasına dair sözü edilen maddenin (VI) numaralı fıkrasına göre verilmiş hâkim kararına rağmen, neşirden imtina olunması veya tekrar yayınlanan cevap veya düzeltmede yeniden 19 uncu maddedeki şekil ve şartlara uyulmaması halinde, failler hakkında elli milyar liradan yüzelli milyar liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur.
19 uncu maddenin (IV) numaralı fıkrasına ve (VI) numaralı fıkrasının dördüncü paragrafına göre cevap veya düzeltmeyi yayınlama mecburiyetinin doğduğu tarihten itibaren yayının geciktiği her sayı için faile ayrıca; günlük mevkutelerde beşyüz milyon lira, diğer mevkutelerde üç milyar lira ağır para cezası da verilir.
Bu maddeye göre verilen para cezaları ertelenemez.
Yukarıdaki fıkralarda belirtilen fiillerin aynı yıl içinde tekerrürü halinde, öngörülen para cezaları iki misli olarak uygulanır.
Ceza kovuşturmalarına ait talep ve iddianamelerle kararların ve diğer her türlü vesika ve evrakın âleni duruşmada okunmasından, hazırlık ve ilk soruşturmalarda takipsizlik veya yargılamanın men‘i, tatili veya düşmesi kararı verilmesinden önce yayınlanması yasaktır.
Ceza kovuşturmasının başlamasıyle hükmün kesinleşinceye kadar hâkim ve mahkemenin hüküm, karar ve işlemleri hakkında mutalâa yayınlamak yasaktır.
Yukarıdaki fıkralar hükümlerine aykırı hareket edenler, yirmimilyar liradan yüzmilyar liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.
Bu maddede yazılı fiillerin tekerrürü halinde cezalar yarı nispetinde artırılarak hükmolunur.
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, milli egemenliğe, Cumhuriyetin varlığına, milli güvenliğe, kamu düzenine, genel asayişe, kamu yararına, genel ahlâka ve genel sağlığa aykırı olup yabancı memleketlerde çıkan basılmış eserlerin Türkiye'ye sokulması veya dağıtılması Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklanabilir.
Bu gibi basılmış eserlerin, Bakanlar Kurulundan acele karar alınmak üzere İçişleri Bakanlığınca karardan evvel dağıtılmaları yasaklanabileceği gibi, dağıtılmış olanlar da toplattırılabilir.
Yasaklanmış olmasına rağmen, bunları Türkiye'ye bilerek sokanlar, dağıtanlar veya bu gibi eserleri kısmen veya tamamen iktibas veya tercüme edenler, yayanlar, fiil başka bir suçu oluştursa bile ayrıca üç aydan bir yıla kadar hapis ve elli milyar liradan yüz milyar liraya kadar ağır para cezasına mahkûm edilirler.
İntihar vakaları hakkında haber çerçevesini aşan ve okuyanları tesir altında bırakacak mahiyette olan tafsilât ve vakaya mütaallik resimlerin yayınlanması yasaktır.
Bu madde hükmüne aykırı hareket edenler beş milyar liradan yirmi milyar liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılırlar.
1. Kanunen evlenmeleri men edilmiş kimseler arasındaki cinsî münasebetlere dair haber veya yazıların,
2. Türk Ceza Kanununun 414, 415, 416, 421, 423, 429, 430, 435, 436, 440, 441 ve 442 nci maddelerinde yazılı cürümlere müteallik haber veya yazıların yayınlanması halinde mağdurların hüviyetlerini açıklayan malûmat veya resimlerin,
3. 18 yaşını doldurmamış olan suç fail ve mağdurlarının hüviyetlerini açıklayan malûmat veya resimlerin,
Neşri yasaktır.
Bu yasağa aykırı hareket edenler, onmilyar liradan otuzmilyar liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.
Sıyası, iktisadı, ticari mevkutelerin sermayeleri ve devamlı veya geçici bütün gelir kaynaklariyle basılan nüshaların adedi ve bir nüshasına 50 den fazla abone yazılmış olanların isim, adres ve uyrukları ve genel abone yekûnu ve basıldıkları matbaa ile olan hukuk; münasebetleri noterlikçe onanmış bir deftere kaydedilir.
Bu defter tutulmadığı veya deftere noksan ve yanlış malûmat geçirildiği veyahut savcılıkça talep vukuunda defter ve ihtiva etmesi gereken hususlar gizlendiği takdirde mevkutenin sahibi veya onun mümessili, birmilyar liradan onmilyar liraya kadar ağır para cezasına mahkûm edilir.
İlmî, edebi, fennî ve bediî mahiyette olan mevkutelerden yayınları itibariyle siyasi, iktisadı ve ticari mahiyette yayına girişenler 1 ve 2 ncı fıkralar hükümler ne tabidirler.
YEDİNCİ BÖLÜM
Basın suçlarında dâva süresi
Bu Kanunda yazılı olan veya basın yoluyla işlenmiş bulunan suçlardan dolayı, günlük mevkuteler hakkında altı ay, diğer basılmış eserler hakkında bir yıl içinde açılmayan davalar dinlenmez. Bu süre mevkute ve diğer basılmış eserlerin Cumhuriyet savcılığına teslim edildiği tarihten başlar. Ancak 16 ncı maddenin üçüncü bendi gereğince sorumlu müdür kendi aleyhine açılan bir davada dava konusu yazı veya haber veya resim veya karikatürün rızasına aykırı olarak yayınlandığını iddia ve ispat ederse, yazı veya haber veya resim veya karikatürü yayınlatan aleyhine açılacak davada süre, sorumlu müdür hakkındaki beraat kararının kesinleşmesiyle başlar.
16 ncı maddenin birinci fıkrasının iki numaralı bendi uyarınca, sorumlu müdürün yazı veya haber veya resim veya karikatür sahibinin kimliğini açıklaması halinde, bu kişiler hakkında açılacak davalarda süre, açıklama tarihinden başlar.
Kamu davasının açılması izin veya karar alınmasına bağlı olan suçlarda izin veya kararın alınması için müracaat tarihi ile izin veya kararın verildiği tarih arasında geçen süre hesaba katılmaz, bu süre toplam iki ayı geçemez.
Basın yoluyla işlenen kovuşturması şikâyete bağlı suçlarda birinci fıkrada yazılı süre, suçun kanun ile belli zamanaşımı haddini geçmemek şartı ile işlendiğinin öğrenildiği tarihten başlar.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Basın dâvalarında uygulanacak usul hükümleri
Bu Kanunda yazılı olan veya basın yoluyla işlenmiş bulunan suçlardan dolayı ağır cezayı gerektiren davalar, ağır ceza mahkemelerinde ve diğerleri asliye ceza mahkemelerinde görülür, özel kanunlardaki hükümler saklıdır.
Bir yerde birden fazla ağır ceza veya asliye ceza mahkemesi bulunduğu takdirde görevli olan ağır ceza veya asliye ceza mahkemesini Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu belirler.
Cumhuriyet savcılarının, gerekli görürlerse yapacakları hazırlık soruşturmasını kanuni ve zaruri sebepler dışında en çok bir hafta içinde bitirmeleri lâzımdır. İlk soruşturmaya tabi suçlarda bu soruşturma diğer işlerden önce ve en kısa zamanda yapılır ve sona erdirilir.
Bir suçta müşterek olanlardan biri aleyhinde kamu dâvasının açılması veya mütekabil bir dâvanın görülmesi önce izne veya karar alınmasına bağlı ise bunlar hakkındaki dâva ve soruşturmalar diğerlerinden ayrılır.
Basın Kanununa giren veya basın yoliyle işlenen suçlara ait dâvalar acele işlerden sayılır ve mahkemelerin senelik tatil günlerinde de görülür.
Maznunun ikametgâh itibariyle mahkemeye çağırılabilmesi için gerekli zaman gözetilerek, duruşma için en yakın gün tâyin edilir.
İddia ve müdafaalar ve deliller birden söylenir ve gösterilir.
Duruşmalar, işin en az gerektirdiği müddetten fazla bir zamana bırakılamaz.
Basın Kanununa giren veya basın yoliyle işlenen suçlara mütaallik dâvalara Yargıtayda diğer işlerden önce bakılır.
Bu Kanunun uygulanmasında yapılacak tebligat, ilgilinin yeni adresini bildirmeden veya eksik veya yanlış bildirerek ayrılması halinde mevkutenin idare yeri veya son sahibi veya sorumlu müdürüne yapılmakla geçerli sayılır.
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, millî güvenliğin, kamu düzeninin ve genel ahlâkın korunması, suç işlenmesinin önlenmesi ile Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun ve Anayasanın 174 üncü maddesi kapsamında yer alan inkılâp kanunları aleyhine işlenen suçlar için, tedbir yoluyla soruşturma safhasında Cumhuriyet savcılığının talebi üzerine sulh ceza hakimince, kovuşturma safhasında görevli mahkemece her türlü basılmış eserin dağıtımının önlenmesine veya toplatılmasına karar verilebilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bu eserlerin dağıtımının önlenmesine veya toplatılmasına, doğrudan doğruya Cumhuriyet savcılığınca yazılı olarak karar verilebilir. Bu halde Cumhuriyet savcısı kararını en geç yirmi dört saat içinde yetkili sulh ceza hâkiminin onayına sunar. Sulh ceza hâkimi kırksekiz saat içinde kararını açıklar; aksi halde Cumhuriyet savcılığının kararı kendiliğinden hükümsüz sayılır.
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, Cumhuriyetin temel ilkeleri ve millî güvenlik aleyhinde işlenmiş bir suçtan mahkûmiyet halinde, faillerden bir veya birkaçına ait olmaları şartıyla suçu ihtiva eden mevkute veya mevkute sayılmayan basılmış eserlerin basımında kullanılan makineler ile diğer basım aletlerinin müsaderesine de karar verilir.
Türk Ceza Kanununun İkinci Kitabının Birinci Babının 1, 2 ve 4 üncü fasıllarında veya 312 nci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçların basın yoluyla işlenmeleri sebebiyle mahkûmiyet halinde, faillerden bir veya birkaçına ait olmaları şartıyla suçu ihtiva eden mevkute veya mevkute sayılmayan basılmış eserlerin basımında kullanılan makineler ile diğer basım aletlerinin müsaderesine de karar verilir.
Yukarıdaki fıkrada sözü geçen makineler ile diğer basım aletlerinin kaçırılmasını, değiştirilmesini, kaybolmasını ve tahribini önlemek için tahkikatın her aşamasında gerekli görülen tedbirler alınır. Ancak, bu tedbirler, makineler ile diğer basım aletlerinin faaliyetlerini engelleyici nitelikte olamaz.
Basın yoluyla işlenen ve Ek 1 inci maddede yazılı suçlardan mahkûmiyet hallerinde, suç teşkil eden yazının yayımlandığı mevkutenin bir günden onbeş güne kadar kapatılmasına da mahkemece karar verilebilir.
Kapatılan mevkutenin açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır. Bunlar sulh ceza hâkiminin kararıyla toplatılır.
Birinci fıkraya göre kapatılmasına karar verilen mevkutenin yayınına kapatılma süresinde devam edenler veya o mevkutenin açıkça devamı niteliğini taşıyan yeni mevkute çıkaranlar bir aydan üç aya kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.
Basılmış eserlerin müsaderesi hakkında mahkemece verilip kesinleşmiş kararlar, mahkemenin duyurusu ve Cumhuriyet savcılığının bildirimi ile Resmî Gazetede derhal yayınlanır.
Ek birinci madde gereğince dağıtımın tedbir yoluyla mahkeme kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcılığının verdiği kararın mahkemece onaylanması suretiyle önlendiği ve bu sebeple neşir gerçekleşmediği hallerde, kanunun asıl suçlar için öngördüğü cezaların üçte biri hükmolunur.
Türk Ceza Kanununun 64 ve 65 inci maddeleri gereğince suça iştirak ettiklerinin sabit olması hali dışında mevkutelerin sorumlu müdürleri hakkında onaltıncı madde hükümleri uygulanır.
Türkiye'de yabancı dille yayımlanan mevkutelerin sorumlu müdürlerinin, o dili bilmesi zorunludur.
Devlet daire ve müesseseleri tarafından neşredilen mevkuteler, 5680 sayılı kanunun basın yoliyle işlenen suçlara, cevap ve düzeltme hakkına taallûk eden hükümleri dışındaki mükellefiyet ve şartlara tabi değildir.
Bu mevkuteler vasıtasiyle işlenen suçlarda mesuliyet, suç mevzuu olan yazıyı yazan veya resmi yapan kimse ile birlikte bu mevkuteler; doğrudan doğruya idare etmekle vazifeli olan kimseye aittir. Mevkutenin üstüne bu kimsenin adı yazılır.
Bu hususta Memurin Muhakematı hakkındaki kanun hükümleri cereyan etmez.
Süreli ve süresiz yayınların dağıtımını yapan gerçek ve tüzel kişiler, talep edilmesi ve mevzuatın öngördüğü şartların yerine getirilmesi halinde, dağıtımını yaptıkları diğer mevkutelerin satış Fiyatı ile trajlarına göre aldıkları dağıtım ücretim aşmayacak bir bedel mukabilinde, bu yayınların dağıtımını yapmak zorundadırlar. Aksine davranışta bulunanlar hakkında, dağıtımından kaçındıkları yayının toplam bedelinin % 50’si oranında ağır para cezasına hükmolunur. Tekerrür halinde bu ceza iki katı olarak uygulanır.
Süreli veya süresiz yayınların satışa arz edildikleri yerlere ulaştırılmasına rağmen bu yayınları satışa sunmaktan kaçınanların işyeri, şikayet üzerine, mahallin en büyük mülki amirliğince uç gün süre ile kapatılır. Fiilin tekrarı halinde kapatma cezası, üç aydan az olamaz. Mülki amirlerin kararlarına karşı sulh ceza mahkemeleri nezdinde itiraz olunabilir.
Aynı hükümler, süreli veya süresiz yayınların satışa arz edildikleri yerlere ulaştırılmasını ve satışa sunulmasını lehdit, hile, menfaat temini veya başka bir şekilde engelleyen veya zorlaştıranlar hakkında da uygulanır.
Bu Kanunun yalan haber, hakaret ve benzeri fiillerden doğacak maddî ve manevî zararlarla ilgili hükümleri, bilişim teknolojileri ve internet ortamında sayfa açılması veya elektronik gazete, elektronik bülten vb. suretiyle yayınlanan her türlü yazı, resim, işaret, sesli veya sessiz görüntü ve benzerleri hakkında da uygulanır.
Bu Kanun kapsamında verilen para cezaları ve tazminatlar, bölgesel yayın yapan kuruluşlarda yarısına kadar, yerel yayın yapan kuruluşlarda 1/3’üne kadar indirilebilir.
SON HÜKÜMLER
Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihte neşredilmekte olan bir mevkutenin sahip veya mesul müdürü beş ve altıncı maddelerde yazılı şartları haiz olmasalar da bu sıfatlarını muhafaza edebilirler. Ancak bu takdirde beş gün içinde yeniden beyanname vermek ve beşinci maddenin üç numaralı bendinde yazılı şartı yerine getirmek mecburiyetindedirler.
Bu kanunun yürürlüğe girmesinden evvel işlenip de otuz yedinci maddede günlük mevkuteler hakkında dâva ikamesi için gösterilen mehlin geçtiği hallerde 1881 sayılı Matbuat Kanunu gereğince altı aylık mehil bitmemiş ise yürürlük gününden itibaren bir ay içinde dâva açılabilir.
Bu kanunda yazılı hükümlere, durumları, vasıf ve şartları uygun olmıyanlar kanunun neşri tarihinden itibaren bir sene içerisinde riayet ve intibaka mecburdurlar.
Ancak, bu kanunun mer'iyete girdiği tarihte neşredilmekte olan her hangi bir mevkutede çalışan ve basında fasılasız üç sene muhbir ve muhabirlik yapmış olanlar kanunun 5 inci ve 13 üncü maddelerinde yazılı yeni şartları haiz olmasalar da bu sıfatlarını muhafaza ederler.
Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, sorumlu müdürler hakkında 16 ncı maddenin 1 inci bendi yoluyla verilip kesinleşen hürriyeti bağlayıcı cezalarla infazına başlanmış hürriyeti bağlayıcı cezaların infazı durur. Bu kimseler hakkında bu Kanunun 16 ncı maddesinin birinci bendi uyarınca para cezasına hükmolunur.
İnfazına başlanan hürriyeti bağlayıcı cezalar, 647 sayılı Cezaların İnfazı hakkındaki Kanun hükümlerine göre, verilecek olan para cezasından mahsup edilir. Çektirilen hürriyeti bağlayıcı cezalar için hiç bir tazminat talebinde bulunulamaz. Adli sicil kayıtları bu kanuna göre verilecek hükme göre düzeltilir.
1881 sayılı Matbuat Kanunu ve tadilleri kaldırılmıştır.
Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
1) 13/11/1983 Tarihli ve 2950 Sayılı Kanunun geçici maddeleri;
GEÇİCİ MADDE
Bu kanunla kaldırılan toplu basın mahkemelerinde görülmekte olan davalar sonuçlandırılıncaya kadar, bu mahkemelerin görev ve yetkileri devam eder.