MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5411 sayılı Kanuna muhalefet (Basit Zimmet), Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak, Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık ... hakkında Basit zimmet suçundan hükümlülük; güveni kötüye kullanmak suçundan erteleme; sanık ... hakkında Basit yaralama suçundan hükümlülük, HAGB; Güveni kötüye kullanmak suçundan erteleme;sanık ... hakkında Dolandırıcılık suçundan beraat
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Katılan ... vekilinin temyiz itirazlarına yönelik yapılan incelemede;
Katılan vekilinin, 17/10/2014 tarihinde yüzüne karşı verilen hükmü CMUK.nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresinden sonra 27/10/2014 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, katılan ... vekilinin temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulanan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanık ... müdafiinin, sanık hakkında müşteki ...'e yönelik hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK.nun 231/12. madde ve fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yasa yoluna başvurulması mümkün olup, kararın temyizi olanaklı bulunmadığından temyiz dilekçesi itiraz mahiyetinde kabul edilerek, gereği mahallinde itiraz mreciince değerlendirilmek üzere dosyanın incelenmeksizin iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE,
III- Sanık ... müdafiinin, sanık hakkında müşteki ...'e yönelik hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
IV- Sanık ... müdafiinin, sanık hakkında basit zimmet suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1- Karar tarihi itibariyle alınması gereken nispi harç miktarının 8.875,99 TL olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde eksik harca hükmedilmesi,
2- Anayasa Mahkemesi'nin, TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerekmesi,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasının 62. bendinde yer alan "7.016,00 TL" ibaresinin çıkarılarak yerine "8.875,99 TL" ibaresinin eklenmesi, hükümden TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması, yerine “24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek, 5237 sayılı TCK.nun 53/1-2-3. madde ve fıkralarının tatbikine,” ifadesinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle sanık ... hakkında basit zimmet suçundan kurulan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
V- A) Sanık ... müdafiinin müştekiler ..., ve ... ve ...'e yönelik hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
B) Sanık ... müdafiinin müştekiler ..., ve ...'a yönelik hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ...'ın mudi ...' a yönelik eyleminin önceden kredi başvurusu olan mudinin daha sonra kredi kullanmaktan vazgeçtiği halde bu talimatı işleme koymaksızın kredinin gerçekleştirilmesi ve daha önce verilen müşteki tarafından imzalı boş fişin kredi tutarının çekilmesinde kullanılması şeklinde olduğu, aynı şekilde sanığın mudi ...'e yönelik eyleminin sanığa mudi tarafından kredi borcunun kapatılması amacıyla bankada bulunan hesaptan parayı çekmesi için imzalı fiş verilmesi ve sanığın söz konusu krediyi mudi tarafından verilen imzalı fiş ile çekerek mal edinmesi şeklinde gerçekleştiği, yine mudi ...'a yönelik eyleminin mudinin kullandığı kredi tutarını toplu olarak kapatmak için sanığa bankada elden teslim edilen paranın sanık tarafından mal edinilmesi şeklinde olduğu ve bu haliyle isnat edilen suçun 5411 sayılı Kanun uyarınca basit zimmet kapsamında kaldığı, ancak sanık hakkında anılan mudilere
yönelik eylemler hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçu kapsamında değerlendirilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği cihetle,
5271 sayılı CMK.nun 231/12. madde ve fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yasa yoluna başvurulması mümkün olup, kararın temyizi olanaklı bulunmadığından temyiz dilekçesi itiraz mahiyetinde kabul edilerek, gereği mahallinde itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın incelenmeksizin iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE,
C) Katılanlar ... ve ... vekilinin sanık ... hakkında, anılan mudilere yönelik, emniyeti suistimal suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz talebine yönelik yapılan incelemede;
Sanığın eylemlerinin, mudilerin vadesiz hesaplarına gelen paranın vadeli hesaba yatırılacağını söyleyerek mudilerin kandırılması suretiyle imzalatılan boş fişler kullanılmak suretiyle paranın çekilmesi ve mal edinilmesi şeklinde gerçekleştiği ve bu haliyle eylemin nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu gözetilerek,
Banka zimmeti suçlarında doğrudan zarar görenin banka olduğu, sanığa atılı zimmet suçundan doğrudan zarar görmeyen Ramazan ve ...'in açılan davaya katılmaya ve hükmü temyize hakkı bulunmadığından, katılanlar vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
D) Sanık ... müdafiinin katılanlar ..., ile ..., ve ..., yine ..., ve mudiler ..., ve ... ile mudiler ..., ..., ve... ile mudiler ..., .. ve...e yönelik emniyeti suistimal suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz itirazları ile sanık hakkında mudiler ...,ile ...'a yönelik basit zimmet suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
Gerekçeli karar başlığında mudi isminin "..." yerine "..." olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
Uyulmasına karar verilen bozma kararımızda da belirtildiği gibi, mudilerin güvene dayalı olarak boş tediye fişlerini önceden kullanılmak üzere banka görevlisine vermesi halinde güveni kötüye kullanma suçunun, sanığın mudi ya da mudileri kandırarak önceden alınmış boş dekontları daha sonra kullanmasının ise nitelikli zimmet suçunu oluşturacağı göz önüne alındığında, somut olayda;
İlgili bankanın servis yetkilisi olarak görev yapan sanığın mudiler ..., ve ...'a yönelik, önceden kredi başvurusu olan mudilerin daha sonra kredi kullanmaktan vazgeçtikleri halde kredinin işleme alınması ve mudiler tarafından önceden imzalanarak rıza ile verilen boş dekontların kullanılması suretiyle çektiği paraları mal edinmek şeklinde gerçekleşen atılı eylemlerinin,
Sanığın mudi ...'a yönelik, mudinin önceden imzalayıp sanığa verdiği dekont ile kredi çekmek için müracaat etmesi ve daha sonra kredinin işleme alınmasına rağmen mudiye bütün olarak verilmemesi parça parça ödenmek suretiyle sanığın kredi tutarının bir kısmını mal edinmek şeklinde gerçekleşen atılı eyleminin,
Sanığın mudi ...'a yönelik, mudinin kullandığı 10.000,00 TL tutarındaki krediden kendi namına aldığı 360,00 TL haricindeki kısmın 4.100 Euro olarak hesaba yatırılması istenilmesine rağmen sanık tarafından mal edinmek şeklinde gerçekleşen atılı eyleminin,
Sanığın mudi ...'a yönelik, sanığa fon hesabına yatırılması için banka içerisinde verilen paranın sanık tarafından hesaba yatırılmayıp mal edinilmesi şeklinde gerçekleşen atılı eyleminin ve sanığın mudi ...' e yönelik, mudinin sanığa hazine bonosu almak için verdiği paranın ilgili bononun alınmayarak mal edinilmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin,
Sanığın mudiler ...,ve ... ile mudiler ..., ve ...' a yönelik, sanığa mudilerin önceden kullandıkları kredilerini toplu olarak kapatmak için bankada elden ya da yeni kredi çekmek suretiyle verdikleri paraların kredi borcunu kapatmak yerine mal edinilmesi şeklinde gerçekleşen eylemlerin,
Sanığın mudiler ..., ve ...' e yönelik, mudilerin adlarına yatırım/vadeli mevduat hesabı açılması ya da fon satın alınması için sanığa teslim edilen paraların mudilerin talimatı yerine getirilmeyerek mal edinilmesi şeklinde gerçekleşen eylemlerin, işlemlerin aldatıcı nitelikte olmaması, banka içi rutin bir kontrolle ortaya çıkarılabilecek nitelikte olmaları ve bu durumun bilirkişi raporları ile de desteklenmesi karşısında bir bütün halinde zincirleme basit zimmet suçunu oluşturduğu,
Sanık hakkında mudiler ..., ve ...'a yönelik, mudilerin hesaplarından mudi imzasından farklı biçimde atılı bulunan dekontlara istinaden para çekilmesi ve mal edinilmesi, mudi ...'a yönelik ise imzasız olan tediye fişine istinaden mudiye ait paranın zimmete geçirilmesi şeklinde gerçekleşen eylemlerin, fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması, ayrıca tediye fişleri üzerinde mudi imzasının bulunmaması karşısında, sanığın yukarıda anılan tüm eylemlerini kül halinde bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirdiği ve aynı şekilde eylemlerin zincirleme basit zimmet suçunu oluşturduğu,
Sanığın mudiler ... ve ...'ye yönelik, mudinin imzaladığı dekont ile kredi çekmek için müracaat etmesi, daha sonra sanığın kredinin onaylanmadığını söyleyerek işlemi iptal etmemesi ve kredi tutarını başvuru sırasında aldığı mudi imzalı tediye fişi ile çektikten sonra mal edinmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin,
Sanığın mudi ...'e yönelik, mudinin kendi mevduat hesabından 2.000,00 TL çektiğini düşünerek imzaladığı fiş ile hesaptan 76.000,00 TL çekilmesi ve mudiye 2.000,00 TL verilip geri kalan 74.000,00 TL.nin mal edinilmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin,
Sanığın mudi ...'a yönelik, daha yüksek hesap açacağı vaadiyle mudiyi kandırarak mudiden aldığı imzalı dekontlarda bulunan paranın mal edinilmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin,
Sanığın mudi ... ve ...'e yönelik, mudilerin vadesiz hesaplarına gelen parayı vadeli hesaba yatıracağım diyerek mudilerin kandırılması suretiyle imzalatılan boş fişler kullanılarak paranın çekilmesi ve mal edinilmesi şeklinde gerçekleşen eylemlerinin ve,
Sanığın mudi ...'e yönelik, mudiye hesabındaki para ile hazine bonosu alacağını söyleyip mudiyi kandırarak imzalattığı boş fişi kullanarak çektiği parayı mal edinmesi şeklindeki gerçekleşen eyleminin, mudilerin yanıltılarak veya kandırılarak imzalatılan boş tediye fişlerinin kullanılıp, mudilerin bilgi ve talimatı olmaksızın hesaplarından para çekerek mal edinildiği ve eylemin bir bütün halinde zincirleme nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu,
Bu suretle, sanığın bir kısım mudilere karşı basit, bir kısım mudilere yönelik ise nitelikli zimmet suçunun sübut bulduğu cihetle, sanık ...'ın 5411 sayılı Kanunun 160/2. maddesi "Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi hâlinde faile on iki yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası verilir; ancak, adli para cezasının miktarı bankanın uğradığı zararın üç katından az olamaz. Ayrıca meydana gelen zararın ödenmemesi hâlinde mahkemece re'sen ödettirilmesine hükmolunur." hükmüne göre sanık hakkında yukarıda belirtilen maddeler kapsamında nitelikli zimmet suçundan hüküm kurulması gerekirken basit zimmet ve güveni kötüye kullanma suçlarından ayrı ayrı yazılı şekilde hüküm tesisi,
Karar tarihi itibariyle alınması gereken nispi harç miktarının 8.875,99 TL olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde eksik harca hükmedilmesi,
Anayasa Mahkemesi'nin, TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerekmesi,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.