Çatışan İki Menfaat Olarak Mirasbırakanın İradesi ile Saklı Paya İlişkin Kurallar
Doç. Dr. Selin SERT SÜTÇÜ(1)
Miras bırakan mirasını kendi istek ve arzusuna göre paylaştırmak istese de kanun koyucu miras hukukunda öngördüğü kurallarla birlikte bu durumu bertaraf etmiştir. Saklı pay ve saklı paya ilişkin kurallar miras hukuku gereği özel olarak korunmuş, miras bırakan kendi istek ve arzusuna göre mirasını paylaştırıp vefat etse dahi bu kurallar gereğince miras bırakanın iradesine değil kanunun öngördüğü kaidelere uygun hareket etmek gerekecektir. Miras bırakanın mirasçılarının açacağı tenkis davası, denkleştirme davası ve hatta muvazaa iddiasına dayalı olarak açılabilecek yolsuz tescilin düzeltilmesi davası miras bırakanın iradesinin önünde adeta kanuni bir engel oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı bu iki çatışan menfaatin arasında bir dengenin sağlanmaya çalışılmasıdır. Böylelikle miras bırakanın bir mirasçısını keyfi olarak mirasından mahrum etmesinin önüne geçilebilecek diğer taraftan da miras bırakanın iradesine öncelik verilecektir.
Miras hukukunda mirasçıların beklenen hak niteliği taşıyan miras payına ilişkin haklara ve borçlara yani miras bırakanın terekesine kül halinde sahip olmaları miras bırakanın ölümü ile gerçekleşmektedir. Miras bırakan çoğu zaman ölümünden önce mirasının ne şekilde paylaştırılması gerektiği ile ilgili mirasçıları veya üçüncü kişilerle –mirasından pay almasını arzu ettiği- sözleşmeler yaparak veya tek taraflı olarak vasiyetname düzenleyerek bu arzusunu dış dünyaya bildirmektedir. Sözleşmelerin kurulmasında en temel özelliklerden olan irade serbestliği ilkesi miras hukukunda mutlak olarak uygulanmayıp bazı kanuni engellerle karşılaşmaktadır. Bunun sebebi kanun koyucunun miras bırakanın iradesini ortadan kaldırması düşüncesi değil aksine mirasçıların miras payına yani miras bırakanın ölümü ile beklenen hak niteliği taşıyan haklarına kavuşmalarıdır.
Miras bırakanın arzu ve iradesine göre mirasın paylaşılması, miras bırakanın terekesinin ne şekilde paylaşılacağına ilişkin düzenlediği vasiyetname Sayfa 58 veya miras sözleşmelerinin iyi yorumlanması gerekmektedir. Yorum yapılırken miras bırakanın iradesine öncelik verilmekle birlikte, miras hukukunun temel kaidelerine de uyulması gerekmektedir.
Şüphenin varlığı halinde hukuki işlemi ayakta tutma (favor negotii) kuralı, vasiyetnamelerde vasiyetin üstün tutulması (favor testamenti) kuralı olarak adlandırılır. Favor testamenti, Roma hukukundan günümüze kadar gelen eski ve yaygın bir yorum kuralıdır. Favor testamenti, TMK’da açıkça düzenlenmemekle birlikte, gerek doktrinde gerekse Yargıtay tarafından vasiyetin yorumlanması sırasında uygulanacak bir kural olarak kabul görmüştür. Türk hukukundaki bu duruma karşın favor testamenti kuralı, Alman MK § 2084’te “Bir ölüme bağlı tasarrufun içeriğinin farklı şekilde yorumlanması mümkünse, tasarrufun sonuç doğurmasına imkân veren yoruma öncelik tanınır” şeklinde düzenlenmiştir.
Favor testamenti; bir vasiyetnamenin yorumu sonucunda miras bırakanın iradesi farklı şekillerde anlaşılabiliyor, vasiyetnamenin hem geçerli hem de geçersiz sayılmasına yol açacak sonuçlar ortaya çıkıyorsa, vasiyetnamenin geçerli sayılmasına yarayacak şekilde vasiyet lehine yorum (Begünstigung des Testaments) yapılmasını, mirasbırakanın son arzusunun gerçekleşmesine olanak sağlayan yoruma üstünlük verilmesini esas almaktadır. Bu yorum kuralıyla esasında geçersiz sayılabilecek bir vasiyetname, kurtarmak amacıyla yorumlanarak (benigna interpretatio) geçerli bir vasiyete çevrilir (konversiyon), tamamlanır. Buna karşın favor testamenti kuralı, mirasbırakanın açık ve net bir şekilde ifade ettiği iradesini değiştirmek, düzeltmek veya boşlukları tamamlamak için kullanılmaz.
Vasiyetname kanunda şekli belirlenmiş bir ölüme bağlı tasarruf olduğundan, favor testamenti kuralı sadece tasarrufun konusuna uygulanabilir, vasiyetnamenin şeklindeki eksiklikleri gidermek için uygulanamaz. Çünkü favor testamenti kuralı kanun hükümlerinin değil, vasiyetin yorumuna ilişkin bir kuraldır.
Bir diğer yararlanılabilecek hüküm, Yasal mirasçılığa üstünlük tanınması (yasal geçiş - kanuni intikal) kuralı, vasiyetnamenin yorumu sırasında şüpheye düşülmesi halinde iradi mirasçılar yerine yasal mirasçıların üstünlüğünü esas alır ve miras bırakanın kanunun öngördüğü miras geçiş hükümlerini dikkate aldığı ve bu kurallarla bağlı olmak istediği karinesi kabul edilir. Yasal mirasçılığa üstünlük tanınması kuralına göre, bir vasiyetin yorumu sırasında vasiyetnamedeki ifadeler birbirinden farklı sonuçlara yol açıyorsa ve ortaya Sayfa 59 çıkan yorumlardan birisi yasal mirasçılığı düzenleyen TMK hükümlerinden birisiyle örtüşüyorsa, yasal mirasçılık yönünde yorum yapılmalıdır.
Miras sözleşmesi, vasiyetnameden farklı olarak, iki taraflı ölüme bağlı tasarruftur. Miras sözleşmesi, vasiyetnamede olduğu gibi miras bırakanın son arzularını içeren tek taraflı bir hukuki işlem değil, miras bırakan ile karşı tarafın birbirine uygun irade beyanları ile kurulan iki taraflı bir hukuki işlemdir. Miras bırakan vasiyetnameden her zaman dönebilirken miras sözleşmesinden kural olarak dönemez. Bu nedenle de miras bırakanın miras sözleşmesindeki iradesine, sözleşmenin diğer tarafının dürüstlük kuralına (objektif iyiniyet) göre vermesi gereken anlam, miras sözleşmesinin yorumlanması sırasında esas alınmalıdır. Miras sözleşmelerinde esas alınan husus, güven ilkesidir.
Vasiyetnamenin yorumunda geçerli olan favor testamenti kuralı, favor pacta successoralis şeklinde ifade edilmek suretiyle, miras sözleşmesini geçerli kılacak yorumun tercih edilmesi kuralı olarak benimsenmiştir. Nasıl miras bırakanın vasiyetnamedeki tek taraflı iradesinin korunması gerekiyorsa miras sözleşmesinde de diğer tarafın menfaatlerinin miras sözleşmesini geçerli kılacak şekilde yorumlanması gerekir. Çünkü miras sözleşmesinin ayakta kalması hem miras bırakanın hem de miras sözleşmesi akdeden tarafın lehine olacaktır.
Miras sözleşmeleri ve vasiyetnameleri ne kadar doğru yorumlanırsa miras bırakanın iradesi karşısında kanun koyucunun koyduğu sınırlamalara üstünlük tanınmış olur. Bu durumda miras bırakanın iradesi ile kanun koyucunun mirasçıların miras haklarını koruyan düzenlemeleri arasındaki paralellikleri artırır. Sayfa 60
Dipnotlar
- (1)
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.